11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü, bu yıl toplumun en görünmeyen yüzlerinden biri olan otizmli kız çocukları için sıra dışı bir projeye sahne oldu. “Kızımın Gözünden” adlı sosyal sorumluluk projesi, otizmli çocukların iç dünyasını yansıttıkları fotoğraflar üzerinden sanat, siyaset, iş ve medya dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi.
Zorlu PSM Touché by N Kolay’da düzenlenen sergide, çocukların çektiği karelerde yer alan tanınmış isimler, bu özel anlara kendi duygularını da ekleyerek fotoğraf sanatının bir yansımasına dönüştüler. Proje, otizmin sadece bir “eksiklik” değil, aynı zamanda bir farklılık ve sanatsal bakış açısı olduğuna dikkat çekti.
Farkındalık, sadece bir kelime değil: Otizmli kız çocuklarına sahici destek
Toplumsal cinsiyet eşitliğini odağına alan bu anlamlı etkinlikte, Petek Dinçöz, Yılmaz Vural, Serkan Bayram, Prof. Dr. Fatma Ayanoğlu, Monik İpekel, İbrahim Konar, Esra Şişman, Şahin Şişman, Salih Şişman, Çiğdem Yalçın ve Barkın Pınar gibi isimler projeye destek vererek, otizmli kız çocuklarının görünürlüğünü artırdı.
Sergi boyunca ziyaretçiler, otizmli çocukların çektiği fotoğraflar aracılığıyla onların içsel dünyasına tanıklık etti. Her karede bir duygu, bir gözlem, bir farkındalık saklıydı. Bu görüntüler, klasik fotoğraf anlayışının ötesine geçerek bir tür içsel anlatıya dönüştü.
Projeyi hayata geçiren Banu Ergin PR Ajansı, çocukların sanatsal ifade gücünü öne çıkararak toplumsal farkındalıkoluşturmayı hedefledi. Fotoğraflarda yer alan isimlerin sembolik değil, duygusal olarak da projeye katılmış olmaları, etkinliğe olan ilgiyi daha da artırdı.

Elde edilen gelir, otizmli kız çocuklarının eğitimine aktarılacak
Sergiden sağlanan tüm gelir, Otizm Destek Eğitim ve Dayanışma Derneği (ODED-DER) aracılığıyla doğrudan otizmli kız çocuklarının eğitim masraflarına katkı sağlayacak. Bu yönüyle proje, sadece farkındalık yaratmakla kalmadı, aynı zamanda doğrudan sosyal fayda üreten bir yapıya kavuştu.
Etkinlikte konuşan Petek Dinçöz, “Oğlum Aslan’a her zaman kız çocuklarına karşı nazik olmayı öğütlüyorum. Onların dışlanmadığı, ayrımcılığa uğramadığı bir dünya diliyorum,” diyerek projeye kişisel bir anlam yükledi.
Yılmaz Vural ise, “Kız-erkek ayrımı yapmadan çocuklara farklı bakış açıları kazandırmalıyız. Kültürler arası deneyim, empatiyi büyütür,” sözleriyle destek verdi.
Bu özel proje, yalnızca otizm değil, aynı zamanda kız çocuklarının toplumdaki yeri, sanatın iyileştirici gücü ve eğitim hakkı gibi pek çok sosyal başlığı da görünür hale getirdi. “Kızımın Gözünden” projesi, geleceğe umutla bakan bir pencere araladı.