TRT'nin dijital platformu tabii'nin yeni sezon lansmanı, Türk dizi ve sinema dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getirerek adeta bir şöhretler geçidine sahne oldu. Gecede yalnızca şıklık yarışı yaşanmakla kalmadı, aynı zamanda yapay zekanın sektördeki yeri, dostlukların sosyal medya üzerindeki yansımaları ve 'oyunculuk kutsal mıdır?' tartışması gibi pek çok sıcak başlık masaya yatırıldı.
Yapay Zeka ve Oyunculukta Yeni Dönem
Yakında izleyiciyle buluşacak olan 'Benim Adım Aylamaz' dizisinin başrol oyuncusu Yağmur Tanrısevsin, dizideki partnerinin yapay zeka olmasını değerlendirdi. Çekimleri Makedonya'da tamamlanan projeyi bir "kadın hikayesi" olarak tanımlayan Tanrısevsin, yapay zekanın sanat dünyasına getirebileceği potansiyel tehlikelerden çok, "verimli kullanılması" halinde büyük bir fırsat sunacağını savundu. Oyuncu, teknolojinin hayatın her alanında olduğunu ve sektör için bir sorun teşkil etmeyeceği görüşünü dile getirdi.
İbrahim Çelikkol'dan Dostluk Dersleri
Yakın dostu Birce Akalay'ın kendisini sosyal medyadan takipten çıkmasıyla ilgili sessizliğini bozan İbrahim Çelikkol, bu duruma "Canı sağolsun" diyerek olgunlukla yaklaştı. Çelikkol, gerçek arkadaşlık ve ilişkilerin sosyal medya üzerinden değerlendirilemeyeceğini vurgulayarak, "Yaşanmışlıklar unutulmaz. Zor günler ilişkiler bitse dahi onların yanında olmak gerekir" ifadeleriyle Akalay'ın geçtiğimiz zor süreçte onu aradığını ve destek olduğunu belirtti.
"Oyunculuk Kutsal Değil" Polemiği Büyüyor
Sektörün uzun süredir tartıştığı "Oyunculuk kutsal meslek midir?" polemiği, tabii lansmanında da en hararetli konu başlıklarından biri oldu.
Pelin Akil, kutsallığın kendisine başka şeyler ifade ettiğini belirterek oyunculuğun değersiz olmadığını ancak kutsal da olmadığını söyledi. Oyuncuların estetik tercihlerine ise saygı duyduğunu dile getirdi.
Melis Sezen, konuya bambaşka bir pencereden bakarak "Sevginin olduğu her yer kutsal. Tahta kaşık da kutsal" diyerek emeğe ve varlığın kendisine değer atfetti.
Burak Sergen, Akil'in meslektaşları Dilan Çiçek Deniz'e gönderme yaparak, "Madem kutsal değil neden bu sektörden para kazanıyor?" sözleriyle tepki gösterdi. Öğretmenlik ve doktorluk gibi mesleklerle kıyaslama yapılmasını eleştiren Sergen, tiyatronun kendisi için dünyanın en kutsal mesleği olduğunu vurguladı.
Tartışmayı başlatan isimlerden Dilan Çiçek Deniz, açıklamasının amacının yanlış anlaşılmak olmadığını belirtti. Oyunculuğa çok saygı duyduğunu ifade eden Deniz, "Kutsal denildiği noktada oyuncuların yaptığı bazı hareketleri meşrulaştırmış olabiliyoruz" diyerek genç oyuncuların 'kutsal oyuncular' tarafından haksız tavırlara maruz kalmasını engellemeyi hedeflediğini söyledi.
Caner Cindoruk ise dengeleyici bir yaklaşımla, "Her meslek kutsaldır, sadece o işi sevmek en önemlisi. İşini seviyorsanız kutsaldır" yorumunu yaptı.
Baba Olmak ve Yeni Aşk İddiaları
Yakın zamanda baba olan Tolga Sarıtaş, bu özel duyguyu "çok güzel ve özel" olarak nitelendirirken, hayattaki en büyük önceliğinin "iyi bir baba olmak" olduğunu dile getirdi. Oyuncu, sosyal medyada çıkan benzeriyle ilgili haberlere ise "Çok güldük, tatlı bir arkadaş" yorumunu yaptı.
Galatasaraylı futbolcu Lucas Torreira ile adı aşk dedikodularına karışan Rabia Soytürk ise iddiaları kesin bir dille yalanlayarak "Öyle bir şey yok" açıklamasını yaptı.
Kırmızı Halı Tarzları ve Samimi İtiraflar
Kendi hazırladığı kombiniyle dikkat çeken Selin Türkmen, "Saç ve makyajımı evde yaptım, 1-1.5 saat sürdü" diyerek kırmızı halı hazırlık sırrını paylaştı. İpek Tuzcuoğlu ise grip ve soğuk algınlığına karşı önlem amaçlı taktığı 20 yıllık eldivenleriyle ilgi odağı oldu.
Hande Doğandemir, dikey dizi formatına destek verirken, özel hayatıyla ilgili evlilik sinyali vererek "Konuşuyoruz, olabilir" dedi. Cihangir Ceyhan ise yeni sezon projelerine hazırlanırken "sağlıklı yaşıyorum, zayıflamak için uğraşıyorum" diyerek fit kalma çabasını dile getirdi.
Özge Özder genç görünmesini "Genetik avantajları kullanıyorum" sözleriyle açıklarken, Damla Sönmez ise sinema aşığı olarak dikey dizi formatının izleme alışkanlıklarını zorladığı yönündeki kişisel görüşünü paylaştı.
Caner Cindoruk, tiyatronun kendisi için bir "yüzleşme yeri" olduğunu ve sahneden asla kopmayacağını dile getirirken; Furkan Palalı ise "Evcimen insanım, dışarıda takılan biri değilim" diyerek set dışındaki sade yaşam tarzını anlattı.