Usta sanatçı Yaşar, yaz sezonunu yine sahnede geçirdi. Palladium Ataşehir AVM'de verdiği konserle hayranlarına unutulmaz bir gece yaşatan sanatçı, sahne öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Yaz aylarında neredeyse hiç durmadan çalışan Yaşar, bu dönemi özetlerken “Yaza dair iki şey hatırlıyorum: sahne ve uyku. Sadece yollardayım. Biz parayı sahnede değil, yolda kazanıyoruz” sözleriyle güldürdü.
Dinlenme yöntemine dair sorulan bir soruya ise oldukça özgün bir yanıt verdi: “Evimde bir koltuğum var. Hiçbir şey yapmadan televizyon izlemek beni toparlıyor. Film izlerken bile sanatı düşünmekten yoruluyorum. En iyi dinlenme, 1-2 saat zap yapmak.”
“Kendi hayatımı yazsam, kimse okumazdı”
Sanat dünyasında birçok ismin hayatı film olurken, Yaşar kendi yaşamına dair farklı düşünüyor. “Henüz genç sayılırım. Hayatım film olacak kadar ilginç değil. Herkesin hayatı gibi inişli çıkışlıydı ama özel bir tarafı yok. Kendi hayatımı yazsam sıkıcı olurdu.” diyerek mütevazı bir duruş sergiliyor.
Ya da müzik sadece onun için bir kariyer değil
Hayranları tarafından düğün şarkısı olarak kullanılan eserleriyle birçok çifte eşlik eden sanatçı, bu durumu “Çok kişiyi evlendirdim, konserlerimde evlenme teklifleri çok oldu. Takip ettim, hepsi mutlu. Nikah şahidi olduğum evliliklerde de sıkıntı çıkmadı. Uğurlu geliyorum sanırım.” sözleriyle anlatıyor.
Ancak, günümüz müziğine dair eleştirilerini de gizlemiyor: “İyi şarkı yapılmıyor artık. İnsanların da müzik dinlemeye vakti yok. Oğlum bile sadece oyun oynarken arkada çalan müzikleri biliyor. Müziği oturup dinleyen yeni nesil pek kalmadı.”
Oğluna baskı yok, özgürlük var
Sanatçı kimliğiyle olduğu kadar, babalığıyla da öne çıkan Yaşar, oğlunun müzikle ilgilenmesini istemiyor. “Elektroniğe ilgisi var. Yeni çıkan aletleri, kılavuz okumadan çözüyor. 12 yaşında ama müzikle ilgilenmesini istemem. Müzik, aile baskısı nedeniyle çocuklarda mutsuzluğa yol açabilir.” diyerek ebeveynliğe farklı bir perspektiften yaklaşıyor.
LGS’ye hazırlanan oğluna eğitim konusunda da baskı yapmadığını belirten Yaşar, “Okuldan sonra da çalışıyor ama serbest bırakıyorum. Oyun oynamak istiyorsa oynasın. Fazla disipline sokmak istemiyoruz. Başarıdan çok mutlu olmasını önemsiyoruz.” diyerek, çocuk yetiştirmenin onun için ne kadar özel ve hassas olduğunu vurguluyor.
“Şarkılar artık bizim değil, halkın”
Sahneye olan bağlılığı her sözünde hissedilen Yaşar, bir konserinde yaşadığı anıyı şöyle paylaşıyor: “Ben bu şarkıyı yaptım, istediğim gibi söylerim dedim. Ama seyirciden biri ‘Artık bizim’ dedi. O an anladım ki, şarkıların da sahibi biz değiliz.” Bu sözlerle müziğin kolektif bir paylaşıma ait olduğunun altını çiziyor.
Yeni projeleri için de beklentiye girmemek gerektiğini söyleyen sanatçı, “Yeni bir şey yaptığınızda insanlara ulaştıramıyorsunuz. Konserlerde yeni şarkılarla aralarında bağ kurmaları zor oluyor. O yüzden artık sadece kendi keyfim için yapıyorum.” ifadeleriyle üretim sürecine dair içten bir açıklama yapıyor.