Kıbrıslı sanatçı Ziynet Sali, doğup büyüdüğü topraklarda unutulmaz bir geceye imza attı. Sahne şovları, kıyafeti ve anlam yüklü açıklamalarıyla hem gönülleri fethetti hem de milli bir mesaj verdi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin İskele bölgesinde yer alan Grand Sapphire Resort’te sahneye çıkan Ziynet Sali, sevenlerine müzik ziyafeti sundu. Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 51. yıl dönümünde gerçekleşen konser, duygu dolu anlara sahne oldu. Sanatçı, “Bugün hem vatan toprağındayım hem de doğduğum yerdeyim. Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası doğan biri olarak burada olmak benim için çok özel. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözünü hatırlatmak istiyorum: ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’. Bu topraklarda sevgi, barış ve kardeşlik hep daim olsun,” sözleriyle büyük alkış aldı.
Sahne Işıltısıyla Büyüledi: “Nar Çiçeği Gibi Parlıyorum”
Konser öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Ziynet Sali, tercih ettiği kıyafetle de göz doldurdu. Özel tasarım nar çiçeği rengindeki sahne kostümüyle ilgileri üzerine çeken Sali, “Styling ekibime güvenim tam. Her kıyafetin enerjisi var. O ruhu yakalayınca sahne de büyülü oluyor,” ifadelerini kullandı.
Sanatçının sık sık kıyafet değiştirmesiyle ilgili gelen soruya ise dikkat çeken bir yanıt verdi: “Bir kıyafeti ikinci kez giyemiyorum, çünkü siz hemen paylaşıyorsunuz. Dijital çağdayız, aynı kostümle tekrar karşılaşmak istemiyorum. Evde giyiyorum bazen, ama sahnede olmaz,” diyerek basın mensuplarına sitemde bulundu.
Duygu Dolu Doksanlar Selamı: “Çelik’le Yüreklere Dokunduk”
Geçtiğimiz günlerde usta müzisyen Çelik ile “Kadere Bak” isimli nostaljik bir düete imza atan Sali, yeni şarkının çıkış sürecini de anlattı. Ülkenin farklı noktalarında yaşanan orman yangınları nedeniyle parçanın yayınını ertelediklerini belirten sanatçı, “Yangın haberleri canımızı yaktı. Böyle zamanlarda müziği geri plana atmak doğru. Ama bu şarkıyla umut olmak istedik,” dedi.
Çelik ile iş birliğini “Doksanlar ruhu beni tercih etti” sözleriyle tanımlayan Sali, usta sanatçıya olan hayranlığını da dile getirdi: “Çelik sadece bir müzisyen değil, bir dönemin ruhunu taşıyan bir değer. Onunla çalışmak onur verici.”
