İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Mimar Sinan'ın doğduğu ev mimari özellikleriyle dikkati çekiyor

Mimar Sinan'ın doğduğu ev mimari özellikleriyle dikkati çekiyor

Osmanlı İmparatorluğu döneminde önemli abide eserlere imza atan Mimar Sinan'ın Kayseri'nin Ağırnas Mahallesi'ndeki doğduğu ve günümüzde müze olarak kullanılan ev, kemerleri, yer altı odaları, depoları ve galerileriyle ziyaretçilerini adeta büyülüyor.

Kanuni Sultan Süleyman, 2. Selim ve 3. Murad dönemlerinde "mimarbaşı" olarak görev yapan Mimar Sinan'ın 1490 yılında doğduğu ve günümüzde müze olarak kullanılan Kayseri'nin Ağırnas Mahallesi'ndeki taş ev, mimari yapısıyla ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

Ziyaretçiler, özellikle Sinan'ın doğduğu evin zemin katındaki kemerler, yer altı odaları, buğday saklama deposu, yer altı şehrine bağlanan galeriler ve mutfak kısmındaki aydınlatma sistemine hayran kalıyor.

Müze evin rehberi Ahmet Bekdaş, Mimar Sinan'ın 22 yaşına kadar Ağırnas'ta yaşadığını, daha sonra devşirme olarak İstanbul'a gittiğini söyledi.

Sinan'ın evinin müzeye dönüştürülmesi için 2000 yılında proje hazırlandığını anımsatan Bekdaş, 2004 yılında evin çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından restore edildiğini aktardı.

Bekdaş, evin "Mimar Sinan Evi Müzesi" olarak turizme hizmet ettiğini ve her yıl binlerce kişiyi ağırladığını dile getirdi.

"Sinan'ın yetiştiği bu ev, Sinan'a ilham veren bir mekandır"
Evin mimari özellikleriyle insanların ilgisini çektiğini vurgulayan Bekdaş, şunları kaydetti:

"Mimar Sinan, 23 yaşına kadar burada yaşadı. Bu bölge volkanik olduğu için taş işçiliği gelişmiştir. Mimar Sinan'ın evi de taştan yapılmıştır. Evin içinde kemerli alan vardır. Burası galeridir. 100-150 kişi alacak kapasitedir. Evin odasının birinde ocak ve ocağın aydınlatılması için bir baca vardır. İnsanlar ocak ile hem ısınır hem de yemek yapar. Bu baca aynı zamanda bir havalandırma görevini sağlar. Bir bölümde insanların bir bölümde ise hayvanların kaldığı yer var. Ayrıca evin bir bölümünde ambarlar, depolama, kiler ve sedirli alanlar vardır. Yalıtım taş olduğu için yazın serin, kışınsa sıcaktır. Sinan da bu evin mimarisinden etkilenmiştir. Sinan'ın yetiştiği bu ev, Sinan'a ilham veren bir mekandır. (Sinan) Bu evden yola çıkar ve Osmanlı'ya mimaride çağ atlatır."

"Bir insanın geleceğini çocukluğu belirler"
Bekdaş, mahalledeki yer altı şehrinin bir bölümünün Mimar Sinan'ın evinin altından da geçtiğini ifade etti.

Evin altında dehlizler, tüneller olduğunu ve komşuların buradan geçiş yaptığını anlatan Bekdaş, evin altındaki kazıların zaman zaman devam ettiğini belirtti.

Bekdaş, salgın sürecinde evi ziyaret edenlerin azaldığını, ancak turistlerin Mimar Sinan'ın yaşadığı yeri görünce hayran kaldıklarını vurguladı.

Evi ziyarete gelen Elif Arkalı ise Mimar Sinan'ın evinin farklı ve ilginç özelliklerini duyunca, evi fotoğraflamak için yola çıktığını söyledi.

"Bir insanın geleceğini çocukluğu belirler." diyen Arkalı, Sinan'ın mimari yapılarının bir çoğunu gezdiğini, doğduğu evin eserleriyle bir bağlantısı olduğunu düşündüğünü dile getirdi.