İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Müzelik eşyalarla dolu köy evinde geçmişin izlerini yaşatıyor

Müzelik eşyalarla dolu köy evinde geçmişin izlerini yaşatıyor

İlçeye yaklaşık 10 kilometre uzaklıktaki Yukarı Toklu köyünde dünyaya gelen ve çevre köylerde bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra İstanbul'a yerleşen 60 yaşındaki Barakçin, anne ve babasının vefatının ardından 4 yıl önce ebeveyninin mirasına sahip çıkmak için doğduğu topraklara döndü.

Büyüklerinden kalan eserleri gelecek kuşaklara taşımak isteyen Barakçin, ilk olarak atıl duruma gelen taş değirmeni ve evi onardı.

Babasından kalan çiftçilik malzemeleri ve çok sayıdaki eski ev eşyalarını özenle bir araya getirip bakımını yapan Barakçin, müzelik eşyalarla dolu köy evinde geçmişin izlerini yaşatıyor.

 Köy evini müzeye dönüştürmek istiyor

Hem evin içindeki odalarda hem de bahçede sergilediği antika eşyaları düzenli olarak temizleyen ve özenle muhafaza eden Barakçin, geçmişin izlerini gelecek kuşaklara aktarmak için babasının evini müzeye çevirmeyi hedefliyor.

Çelik Barakçin, AA muhabirine, babası ve büyüklerinden kalan antika eşyaların el yapımı olduğunu ve emek verilerek yapıldığını söyledi.

Babasının hayattayken birçok objeyi kendisinin yaptığını, bazılarını komşulardan satın aldığını ifade eden Barakçin, şunları anlattı:

"Rahmetli anne ve babam o günün ihtiyaçlarına göre bu ürünleri yapmışlar. Ben de onların evladı olarak gücüm yettiği kadar anne ve babamın emeğine sahip çıkıyorum, eşyaları siliyorum, yerlerini düzeltiyorum ve korumaya da devam edeceğim. Ömrüm yettikçe koruyacağım çünkü bu ürünler kıymetlidir. Paran olabilir ama köylere gidip bu malzemeleri bulmak zordur. Büyüklerimiz emekleriyle bunları toplamışlar, korumuşlar. Ben de gücüm yettiğince onların bu emeklerine sahip çıkıyorum."

 "Öğrencilerimiz gelip bu ürünlere bakarak geçmişe yolculuk yapabilir"

Barakçin, köyde babasına ait 2 evin antika eşyalarla dolu olduğunu ancak bir kısmını dışarıya çıkarıp sergilediklerini anlattı.

Köylerde yaşayanların büyüklerden kalan eşyaları atmamasını isteyen Barakçin, "Babama ait evdeki malzemeleri köy müzesine dönüştürmek istiyorum. Tabii ki bu ciddi bir ekonomik güç istiyor. Müze olduğunda şehirlerimizdeki insanlarımız ve öğrencilerimiz gelip bu ürünlere bakarak geçmişe yolculuk yapabilir." dedi.

Babasından kalan suyla çalışan değirmeni de onardığını ve seneye vatandaşların hizmetine açacağını dile getiren Barakçin, "Eskiden köyden biri batı illerine göç edip gittiğinde babam da gidip onlara 'Eşyalarınızı çöpe atmayın, hesaplayın parası ne tutuyorsa bana satın.' derdi. Bu şekilde kendi eşyalarının arasına katarak ürünleri biriktiriyordu." ifadelerini kullandı.