İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Politika 31 Mart’ın ardı; Nisan 1!

31 Mart’ın ardı; Nisan 1!

Hatırlarsan bir önceki yazımızda, siyaseti dizayn edenlerin aynı kökten beslenen iki parti peşinde olduklarını belirtmiş, ‘kim kime benzeyecek’ sorusunu da CHP’nin boşaltılan içinin AK Parti ve MHP zihniyetiyle doldurulacağını söyleyerek yanıtlamıştık.

Hatırlarsan bir önceki yazımızda, siyaseti dizayn edenlerin aynı kökten beslenen iki parti peşinde olduklarını belirtmiş, ‘kim kime benzeyecek’ sorusunu da CHP’nin boşaltılan içinin AK Parti ve MHP zihniyetiyle doldurulacağını söyleyerek yanıtlamıştık.
 Parlamenter sistem rafa yeni kaldırılmış olsa da; geçmişten beri Türkiye’de yerelde başkanlık sistemi uygulanıyordu. Belediye başkanı istiyor, isteği de meclisten geçiyor. Meclis çoğunluğu başkanın karşısında ise, bir yolu bulunuyor, kararlar yine patronun istediği şekilde alınıyor. Meclis üyeleri de demokratik bir şekilde seçimle göreve geldikleri için alınan kararlara saygı bekleniyor.
 Meclis üyeleri dedik de; herkes kendi bölgesinin listesini görmüştür. Hani AK Parti için ‘belli yerlere akraba eş-dost getiriliyor, topluca yolunu buluyorlar’ deniyor ya; sağa yaslanan CHP’de durum çok mu farklı görünüyor. Akraba eş-dost yola sokulmuş, şimdi milletten desteklenmesi için oy bekleniyor. Yıllarını CHP’ye vermiş insanlar, listelerin seçilecek sıralarına yerleştirilmiş isimleri tanımaya çalışıyor. Yüzbinlerce nüfusu bulunan ilçede adam kalmamış gibi, listelere sıralanmış olanların demokrasi erdemi kullanılarak seçilmeleri dayatılıyor. Liste oluşturulurken danışılmayan örgüt, yok sayılıyor. Zaten seçim geçsin, bir sonrakine kadar çok da önemsenmiyor.
 Bak İstanbul’a, parti yönetiminin; CHP Genel Merkezi’nde yönetici olarak söz sahibi olanların gönderdikleri seçilecek. Başkan adayları yeterli oy alamasa bile, akraba eş-dost yola girecek.
 Ya, Maltepe listesine bi göz atsana örneğin; adam Hatay’da CHP İl Başkanlığı yarışına girmiş, öz hemşerileri rağbet göstermemiş, şimdi bin kilometre beride boy gösteriyor.
Ve; Maltepeliler tarafından listeye girmesi beklenen isimlerden de bu adaya oy vermeleri isteniyor. Yine liste başı denecek sıraya yazılan danışıklı olarak istifa ettiriliyor, heyecan yaratmak için iki gün bekleniyor ve sonra hiç de sürpriz olmayan, siyasi yeterliliği tartışılır bir isim yerleştiriliyor. Türkiye’nin hemen her yerinde tablo bu. Sen şimdi, iktidar modelini yerele yansıtmaktan çekinmeyen böyle CHP ile ‘akraba eş-dost kalkındırıyor’ diye şikayet ettiğin AK Parti arasında bir fark görüyor musun…
 Neymiş;
‘CHP, Atatürk’ün kurduğu partidir…’
‘Cumhuriyet’i bu parti kurdu!..’
 İyi de; Atatürk, 2019’da CHP’nin başına bunların geleceğini bilseydi…
İyi de; Atatürk’ten sonra Cumhuriyet’in korunması için CHP tarafından ne yapıldı…
 Şimdi Atatürk ve Cumhuriyet sevdalılarının zorlamasıyla ayakta duracaksın, onları yok sayacaksın, varsa yoksa yakın çevreni koruyup kollayacaksın.
Hayırlı işler…
 Örgüte kulakları tıkalı olanlar elbette partililerin düşüncelerini bilemez, söylediklerini duyamazlar. İpucu verelim:
Sandığa gitmek istemeyenlerin hatırı sayılır yoğunlukta olduğunu söyleyelim de; seçim sonuçlarını Nisan 1 şakası zannetmesinler…