Ortadoğu’da yıllardır süregelen gerilimlerin merkezinde yer alan Kudüs, bu kez İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun sözleriyle yeniden diplomatik krize neden oldu. Kudüs’ün “İsrail’e ait olduğu” yönündeki açıklamaları ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sert sözleri, Ankara’da karşılıksız kalmadı. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, yaptığı açıklamada Netanyahu’nun söylemlerini “yok hükmünde” ilan etti ve uluslararası topluma net bir çağrı yaptı.
çelik: insanlık bu zihniyetten hesap sormalı
AK Parti Sözcüsü Çelik, açıklamasında sadece Türkiye’yi değil, tüm insanlığı hedef alan bir dil kullanıldığını ifade etti. “Netanyahu’nun Kudüs’ü bir mülk gibi görmesi, bu şehrin maneviyatını, tarihsel derinliğini ve insanlığın ortak mirasını hiçe saymak anlamına gelir.” sözleriyle, Netanyahu’nun fanatik yaklaşımlarını eleştirdi. Çelik’e göre bu söylemler, sadece bir siyasi provokasyon değil, aynı zamanda insanlık değerlerine karşı açılmış bir savaşın parçası.
“soykırım şebekesinin başı” vurgusu dikkat çekti
Ömer Çelik’in açıklamasında en çok dikkat çeken ifadelerden biri ise “soykırım şebekesinin başkanı” tanımlaması oldu. Bu sert söylem, yalnızca diplomatik düzeyde bir tepki olmanın ötesine geçerek, İsrail hükümetinin özellikle Gazze’de yürüttüğü askeri operasyonların ve sivilleri hedef alan eylemlerinin altını çizen bir duruş olarak değerlendirildi.
Bu açıklama, Türkiye’nin uzun süredir savunduğu “adil barış, iki devletli çözüm ve Kudüs’ün statüsünün korunması”ilkeleriyle örtüşüyor. Çelik’in açıklamasında kullanılan bu dilin, sadece siyasi değil aynı zamanda etik ve insani bir tepkiyi de yansıttığı görülüyor.
netanyahu ne demişti?
Binyamin Netanyahu geçtiğimiz günlerde yaptığı konuşmada “Kudüs bizim şehrimiz. Sayın Erdoğan, bu sizin şehriniz değil.” şeklinde bir çıkış yapmış ve şehri yeniden bölünmeyeceğini söylemişti. Bu sözler sadece Türkiye'ye değil, aynı zamanda Kudüs’ün çok kültürlü ve çok dinli yapısına da doğrudan bir saldırı olarak yorumlandı.
Netanyahu’nun bu çıkışı, sadece bölgesel bir liderin sözleri olarak değil, uluslararası hukuk ve diplomatik dengelere meydan okuma olarak da değerlendiriliyor. Kudüs’ün statüsü, Birleşmiş Milletler kararlarında özel bir yere sahipken, Netanyahu’nun bu açıklaması uluslararası hukuku da göz ardı eden bir yaklaşım olarak büyük tepki gördü.
insanlık ittifakı vurgusu: sadece Türkiye değil, tüm dünya karşı çıkmalı
Ömer Çelik’in en dikkat çeken çağrılarından biri de “insanlık ittifakı” oldu. Bu çağrı, yalnızca bölgesel bir tepkiyle sınırlı kalmayarak, tüm uluslararası toplumu Netanyahu’nun söylemlerine karşı durmaya davet ediyor.
Çelik’in şu sözleri özellikle dikkat çekiciydi:
“İnsanlık bu şebekenin tehdidi altındadır. Bunlara verilecek cevabın insanlık ittifakının cevabı olması gerekir.”
Bu açıklama, Türkiye’nin bu konuda yalnız olmadığını ve yalnız kalmaması gerektiğini ifade ediyor. Filistin halkına yönelik baskılara karşı global bir dayanışma çağrısı yapılması gerektiği bir kez daha vurgulanmış oldu.
Netanyahu’nun ifadeleri neden yok hükmünde sayılıyor?
Kudüs, sadece bir coğrafya değil, üç semavi dinin de kalbinde yer alan bir merkez.
Uluslararası hukukta statüsü tartışmalı olan bu şehirle ilgili tek taraflı beyanatlar hukuki geçerlilik taşımıyor.
Türkiye, Kudüs’ü Filistin’in başkenti olarak tanımaya devam ediyor ve bu duruşundan taviz vermeyeceğini her fırsatta dile getiriyor.
Bu nedenlerle, Ömer Çelik’in “yok hükmünde” ifadesi, hem diplomatik hem de hukuki bir zemine dayanıyor.
netanyahu’nun açıklamaları bölgede yeni bir gerilimi tetikler mi?
Siyasi analistler, Netanyahu’nun söylemlerinin iç politikaya dönük bir mesaj taşıdığı görüşünde birleşiyor. Ancak bu açıklamaların bölgesel tansiyonu yükselteceği de bir gerçek. Türkiye’nin sert açıklamalarıyla birlikte, önümüzdeki günlerde hem diplomatik ilişkiler hem de kamuoyundaki tepkilerin artması bekleniyor.