İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Politika Ali Tarakçı Ekrem İmamoğlu'nun zafer ve AK Parti'nin kaybetme nedenlerini açıkladı

Ali Tarakçı Ekrem İmamoğlu'nun zafer ve AK Parti'nin kaybetme nedenlerini açıkladı

23 Haziran seçimi öncesinde İstanbul hakkında AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan için söyledikleri gündem oluşturan Ali Tarakçı, Ekrem İmamoğlu'nun zaferini yorumladı.

Ekrem İmamoğlu'nun kesinleşen sonuçlarla birlikte İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesini değerlendiren Ali Tarakçı önemli ifadeler kullandı. Twitter'dan yayınladığı maddelerle İmamoğlu'nun zafer sürecini ve sebeplerini anlatan Tarakçı; "Aday gösterildiği günden itibaren iktidara ve muhalefete ısrarla onu tanımıyorsunuz, duruşu ve söylediklerinde samimi ve bir başarı hikayesi var ve seçimleri kazancak diye söyledim. çünkü konjonktürel durumun muhalefetin lehine olduğunu ifade ettim." dedi.

Ali Tarakçı'nın sıraladığı maddeler;
1- Aday gösterildiği günden itibaren iktidara ve muhalefete ısrarla onu tanımıyorsunuz, duruşu ve söylediklerinde samimi ve bir başarı hikayesi var ve seçimleri kazancak diye söyledim. çünkü konjonktürel durumun muhalefetin lehine olduğunu ifade ettim.
2- AK Parti iktidarının son dört yıldır ekonomide, adalette, siyasette yaptıklarından milletin çok rahatsız olduğunu,
3- AK Parti teşkilatlarında aynı kadroların sürekli her yere aday gösterildiğini, parti içersinde dar, çıkarcı bir grubun iktidar olduğunu, partiye emek ve gönül vermiş olanlarda çok büyük rahatsızlığa ve bıkkınlığa neden olduğunu,
4- Milletvekiliği, belediye başkanlığı ve meclis üyeliklerinde hemşeri, dar kadrocu, arkadaş ve pelikancı gurubun ekonomik çıkar üzerine kurulmuş aday göstermelerinin partide kırılma yarattığını,
5- Parti tabanının ve toplumun 17 yıl önce hiçbirşeyi ol(a)mayanların yerel yönetimler ve merkezi iktidar olanaklarıyla olağanüstü zenginleşmeleri ve kullandıkları mütevazi dilin kibirli dile dönüşmesi, bunların parti tabanından ve milletten kopmaları, uzaklaşmaları gönül kırgınlığına ve nefrete dönüştüğünün bizzat erdogan tarafından görülmek istenmemesi yada görünememesinin,
6- Cumhur ittifakının 16 nisan refarandumundan beri kullandığı, ötekileştirici, incitici, kibirli, küçümseyen, otoriter devlet dilinin bu topraklarda herkese kaybettirdigi gibi ittifaka da uzun vadede kaybettireceğinin görülememesi,
7- Millete sürekli eski Türkiye diyerek CHP iktidardaymış gibi, projeler üzerinden millete efendi ve buyurgan bir dille, yaşadığı ekonomik krizin, adaletsizliğin, hukuksuzluğun, KHK'lıların, işsizlik gerçeğinin görül(e)memesi, yok sayılmaya çalışılması parti içersinde ve toplumdan yapılan tüm elestirilerin görmemezlikten gelinmesi, parti içersinde eleştiri yapanların susturulması, uzaklaştırılması, küstürülmesi ve görev verilmemesi,
8- AK Part'iyi AK Parti yapan tüm demokratik zihniyetin terk edilmesi, topluma demokrasi, adalet, hukuk ve daha kaliteli bir hayat, daha az bürokrasi vaatlerinin unutulması, trol bir medya, kutuplaştırıcı bir medya yaratılması,
9 - 31 mart seçimlerinde muhalefete yönelik geliştirilen hemde vesayet dönemine, tek parti dönemine rahmet okutacak bir dil kullanılması, kürtlerin aşağılanması,
10- 31 Mart istanbul secimlerini Ekrem İmamoğlu kazanmış, Binali Yıldırım kaybetmişken, devletin ve medyanın tüm olanaklarıyla ysk'ya baskı yaparak 'oyları çaldılar' deyip , seçimleri yeniletmelerinin toplumda vicdanı bir ret yaratacağının görülememesi,
11- Secimleri kazanmak icin 31 mart seçim stratejisini değiştirip sahada sadece Binali Yıldırım'ı öne çıkaran yeni bir seçim staretejisi geliştirmelerine rağmen, anketlerde seçimlerin kaybedildiğini görünce; can havliyle yeniden, kaybettiren muhalefeti suçlayan zillet ve terörist politikalarına geri dönmeleri, erdoğan ve bahçeli'nin yeniden görünür olmaları, valiye it diyerek, Ekrem İmamoğlu'nu itibarsızlaştırma, görevden alınabileceğinin açık açık ifade edilmesinin seçim kazandırmayacak bir yöntem olduğunun unutulması,
12- Ekrem İmamoğlu'na pontus ve yunan diyerek karadeniz özelde trabzon seçmenine hakaret etmelerinin neye yol açacağının görül(e)mesinin,
13- Son hafta Kürtleri ve Kürt hareketini ve tabi Öcalan'ı tanımadıkları bi kez daha tüm çıplaklığı ile mektup üzerinden ortaya cikarken, HDP'lilerin sandığa gitmemelerini sağlamaya ve bölmeye çalışmaları,  midyata pilava giderken evdeki bulgurdan olma sözünü hayata geçirdi. hem HDP’liler sandığa gitti hemde MHP’liller. Ve de AK Parti'ye oy veren kürtlerin bir bölümü oylarını İmamoğlu'na verdiler.
14- Sandığa giden seçmen sayısı 300 bin arttı. Gecersiz oy kullanan sayısı azaldı. Ak parti'ye oy veren secmen sayısı 135 bin azaldı. Ekrem imamoğlu, cumhur ittifakından, saadet partisinden, diğer tüm siyasi partilerden oy aldı. Seçimleri farkla kazandı. İktidar kaybetti tüm muhafelet kazandı.
15- Güçlendirilmiş cumhurbaşkanlığı sistemi ve tek adam dönemi kaybetti, demokratik parlamenter sistem talebi kazandı. Kürtleri ötekileştiren, yok sayan dil ve zihniyet kaybetti, Kürtler olmadan seçimler kazanılamaz gerçeği kazandı.
16- En önemlisi erdoğan ne yapar yapar secimleri kazanır, bir bildiği vardır efsanesi kaybetti, seçimlere duyulan güven ve umut yeniden kazandı.
17- Millete küfür eden, küçümseyen, hakir gören, bişey bilmez, oyunu satar önyargısı, toplumu kamplaştıran, otoriter zihniyet her zaman olduğu gibi bir kez daha kaybederken, millete güvenen, iradesine sahip çıkan demokratik ve barışcı zihniyet kazandı.