Yapılan bu seçimde, bize düşen vatandaşlık görevi, oy kullanmaktı. Bu görevi tüm vatandaşlarımızın büyük bölümü yerine getirdi. Yani bizim, yani seçmenlerin önüne önceden birilerinin belirlediği veya seçtiği kişiler arasında bir tercih yaptık. Yani seçeceğimiz kişiyi biz değil, başkaları belirledi. Adına da demokratik seçim denildi. Vatandaşlık görevini yaptık, âmâ irademizin meclise yansıması konusunda şüpheliyim!
Seçim süreçleri ülkemizde neden gergin geçtiğini, toplumsal kamplaşmaların, ayrışmaların neden canlı tutulduğunu hala toplum olarak anlamış sayılmayız. Bütün farklılıklar; din-dil-mezhep-ırk-ideolojik görüş ve özel hayat bu süreçte irdelenir ve seçim malzemesi olarak işlenir. Biz vatandaşları öyle motive ederler ki, kendimizi bu memleketin en kıymetli bireyleri, efendisi, hatta gerçek sahibi havasına girer, ötekini de vatan haini olarak görmeye başlarız. Yoksulluğumuzu, ezilmişliğimizi, zamları, sağlık sorunlarımızı nice sorunları unutur oluruz bu süreçte. Seçim biter, verilen, pompalanan o uyuşturucu hava geçtikten sonra, hayal dünyasından gerçek dünyaya döndüğümüzde, bir de bakarız ki her şey eskisi gibidir. Hiçbir şey değişmemiş, hatta gittikçe katmerleşmiştir. Ama komşumuza, dostumuza, arkadaşımıza, hatta kardeşimize düşman edilmişiz de haberimiz yok. Ya da neyi, kimi niçin seçtiğimizi bilenimiz yok.
Ülke olarak bir seçim yaşadık. Küçük çaplı da olsa, bazı olumsuzluklar yaşandı. Ancak dikkatimi çeken şey, seçimlerde harcanan para, kullanılan araç, kâğıt ve insan gücü. Yapılan gürültü, patırtı da işin cabası. Kısacası her anlamda bir kirlilik vardı sokaklarda. Buna vatandaşın diğerine bakışındaki kirlilik de dâhildir. Anlatmak istediğim, bu harcanan paranın bizleri daha yoksullaştıracağı, bunların zam olarak bize geri döneceğidir. Oysa biz vatandaşlar, rahat edeceğimiz, huzur içinde bizi yaşatacak, sorunlarımızı çözecek diye oy verdiğimizi düşünüyorken, sonuçta harcanan paranın cebimizden çıkacağını hesaplamamıştık. Yerel seçimler de yaklaştığına göre, artık bizi kimse tutamaz…
Allah seçimleri eksik etmesin!
Bir seçim sürecinin yorgunluğu ve yoğunluğundan henüz çıkamadık. Seçime yönelik söylenilenler, yazılanlar devam ederken, yerel seçimlerin erkene alınması söylentileri de eklenince, yapılan zamları göremez, düşünemez olduk.
