Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul'daki temasları kapsamında katıldığı bir akademik açılış töreninde yaptığı çarpıcı açıklamalarla hem yargının bağımsızlığı konusuna dikkat çekti hem de uluslararası alanda Gazze'deki insani krize dair sert eleştiriler yöneltti. Bakan Tunç, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti hukuk devletidir" ifadesinin bazı çevrelerde yarattığı rahatsızlığı dile getirerek, bu kesimlerin hukuk devletinden anladığının geçmişin darbeci yargı sistemleri olduğunu söyledi.
İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi'nin 2025-2026 Akademik Yılı açılış dersini "İlk Dersimiz Gazze-Filistin" başlığıyla veren Bakan Tunç, konuşmasında Türkiye'nin fiziki kalkınmasının yanı sıra yüksek standartlı bir demokrasiye ve sağlam bir hukuk devleti ilkesine kavuşması yolunda önemli ilerlemeler kaydettiğini belirtti.
Hukuk Devletinden Rahatsızlık: Eski Yargı Zihniyeti
Bakan Tunç, "Ben 'hukuk devleti' dedikçe birileri bundan rahatsız oluyor. Neden rahatsız oluyorlar? Çünkü hukuk devletinden rahatsız olduklarını görüyoruz" sözleriyle dikkat çekti. Bu rahatsızlığın kökenini geçmişteki vesayetçi yargı anlayışına dayandıran Tunç, şöyle konuştu:
"Onların hukuk devletinden anladıkları 27 Mayıs yargısı, Adnan Menderes'i ve bakanları asan yargı sistemi. Onların hukuk devletinden anladıkları 12 Eylül yargısı. Gençlerin yaşını büyüterek, 'Bir sağdan, bir soldan' diyerek idama mahkum eden yargı. Onların bağımsız ve tarafsız yargıdan anladıkları 28 Şubat vesayetçilerinin karşısında el pençe duran, hazır ola geçen yargı sistemi."
Buna karşılık, kendi hukuk devleti anlayışlarının 15 Temmuz darbecileriyle, yolsuzluk ve hırsızlık suçlularıyla hesaplaşan bir yargı sistemi olduğunu belirten Tunç, "İşte o nedenle hazmedilemeyen de bu" ifadelerini kullandı ve Türkiye'de yargının bağımsız ve tarafsız olduğunu bir kez daha güçlü bir şekilde savundu.
Gazze'de Soykırım ve Batı'nın İkiyüzlülüğü
Bakan Tunç, dersin ana konusu olan Filistin ve Gazze meselesine değinerek, 7 Ekim'den bu yana devam eden saldırılarda 68 binden fazla insanın şehit edildiğini ve bu kayıpların yüzde 80'inin kadın ve çocuklardan oluştuğunu hatırlattı. Yaşananları "soykırım suçu" olarak nitelendiren Adalet Bakanı, Batı dünyasının bu süreçteki tavrını eleştirdi.
"Dünyanın gözü önünde çocuklar, kadınlar katledilirken ne çocuk ne kadın haklarından bahseden Batılıların hiç sesi soluğu çıkmadı. Adeta oradaki katliama destek verircesine politika izlediler" diyen Tunç, Batılı ülkelerin soykırımcılara cesaret verdiğini ve uluslararası sözleşmelere sadık kalmadıklarını vurguladı.
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin İsrailli sorumlularla ilgili yakalama kararı taleplerinin ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin insani yardım önergelerinin ABD vetosuyla engellendiğini belirten Tunç, bu durumun uluslararası kuruluşların insaniyet krizindeki yetersizliğini ortaya koyduğunu ifade etti.
Kalıcı Çözüm: Bağımsız Filistin Devleti
Türkiye'nin bölgede ateşkesin sağlanması için yoğun gayret gösterdiğini belirten Bakan Tunç, sorunun kalıcı çözümünün formülünü net bir şekilde ortaya koydu: "1967 sınırlarında toprak bütünlüğüne sahip, bağımsız, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti'nin kurulmasıyla ancak bu sorun çözülebilecek."
Türkiye Yüzyılı'na Terörsüz Giriş
Konuşmasının sonunda Türkiye'nin geleceğine odaklanan Bakan Tunç, en önemli hedeflerinden birinin "Terörsüz bir Türkiye" inşa etmek olduğunu kaydetti. 41 yıldan bu yana ülkenin enerjisini tüketen terör belasından kurtulmak zorunda olduklarını vurgulayan Tunç, "Türkiye Yüzyılı'nı terörsüz bir şekilde inşa edeceğiz" diyerek, bu sürecin sabotajlara karşı uyanık kalınarak kararlılıkla sürdürüleceğini ifade etti.