Özgür Özel, CHP’de Yeniden Genel Başkan Seçildi
CHP’nin 22. Olağanüstü Kurultayı’nda tek aday olarak yarışan Özgür Özel, delegelerden aldığı oyların tamamıyla yeniden Genel Başkan seçildi. Partideki iç karışıklıkların gölgesinde gerçekleşen kurultay, muhalefetin yönetim krizini bir kez daha gözler önüne serdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 22. Olağanüstü Kurultayı’nı Ankara Yenimahalle’deki Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdi. Kurultayda Genel Başkan Özgür Özel, yaptığı konuşmada delegelere “güvenoyu vermeyin” çağrısında bulundu. Çağrı karşılık buldu ve mevcut yönetim güvenoyu alamadı. Böylece CHP’de yönetim düştü ve seçim süreci başladı.
Tek adaylı seçimde Özgür Özel yeniden başkan
Kurultayda, Divan Başkanı Murat Emir’in yönettiği oylamanın ardından blok listeyle seçime gidildi. Genel Başkanlık için adaylık süresi tamamlandığında, Özgür Özel tek aday olarak seçimlere girdi. 917 delegenin oy kullandığı seçimde, geçerli 835 oyun tamamı Özel’e çıktı.
Böylelikle Özgür Özel, son iki yılda üçüncü kez CHP Genel Başkanlığı’na seçilmiş oldu. Ancak Kılıçdaroğlu’nun kurultaya katılmaması ve parti içindeki çeşitli krizler, CHP’deki ayrışmanın sürdüğünü gözler önüne serdi.
196 İstanbul delegesi oy kullanamadı
Kurultay, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği karar doğrultusunda tartışmalı bir süreçte toplandı. Mahkeme kararıyla geçici olarak görevden uzaklaştırılan 196 İstanbul delegesi oy kullanamadı. Bu durum, CHP’nin iç hukuk tartışmalarının ve yargıya taşınan krizlerin bir yansıması olarak değerlendirildi.
Muhalefette derin kriz
Özgür Özel’in yeniden genel başkan seçilmesi, CHP’deki yönetim boşluğunu şimdilik doldurmuş görünüyor. Ancak partide yaşanan güvenoyu krizi, İstanbul il yönetiminin görevden alınması ve Kılıçdaroğlu’nun katılmaması, CHP’deki iç kargaşanın ve bölünmenin sürdüğünü ortaya koyuyor.
Kurultayın ardından Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu seçimleriyle CHP’de yeni yönetim şekillenecek. Ancak kamuoyunda, CHP’nin iktidar olma iddiasından ziyade kendi iç krizleriyle gündeme gelmesi, muhalefetin ülke yönetimine dair güven veremediği yorumlarını güçlendiriyor.