Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM 80. Genel Kurulu için bulunduğu New York’ta, dünya diplomasisinin nabzını tuttu. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yaptığı görüşmede yalnızca Filistin değil, tüm bölgenin kaderini etkileyen mesajlar verdi. Ardından Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile bir araya gelerek, Doğu Akdeniz’deki stratejik denkleme dikkat çekti.
Gazze için uluslararası topluma net çağrı
BM Genel Sekreteri Guterres ile gerçekleşen kritik zirvede, Erdoğan'ın gündeminde İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları vardı. Türkiye’nin sessiz kalmayacağını net ifadelerle ortaya koyan Erdoğan, İsrail’in saldırılarının yalnızca Filistin halkını değil, küresel barışı tehdit ettiğini vurguladı. Bu doğrultuda, uluslararası kamuoyuna "İsrail üzerindeki baskıyı artırın" mesajı verdi.
Gazze’ye kesintisiz insani yardım akışının sağlanması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, bu konudaki uluslararası irade eksikliğini de açıkça eleştirdi. Türkiye’nin bu konuda atacağı adımların artarak devam edeceği sinyalini verdi.
Ukrayna-Rusya savaşı: Barışa giden yol haritası
Görüşmenin bir diğer önemli başlığı ise Ukrayna-Rusya savaşı oldu. Erdoğan, Türkiye’nin bölgede oynadığı dengeleyici rolü yineleyerek, acil ateşkes çağrısında bulundu. Kalıcı barış için yürütülen diplomatik çabaların yoğunlaştırılması gerektiğini ifade etti.
Bu bağlamda Erdoğan, Birleşmiş Milletler sisteminde reforma duyulan ihtiyaç konusunu da gündeme taşıdı. Mevcut yapının çağın krizlerine yanıt vermekte yetersiz kaldığını belirten Erdoğan, “Daha adil bir dünya mümkün” diyerek, Türkiye’nin reform sürecine her düzeyde katkı sunacağını söyledi.
Libya ile stratejik ittifak mesajı
Erdoğan’ın diplomatik temasları sadece BM ile sınırlı kalmadı. Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile yapılan görüşme de kritik bir dönemeçte gerçekleşti. Türkevi’nde yapılan görüşmeye, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve BM Daimi Temsilcisi Ahmet Yıldız da katıldı.
Erdoğan, Libya ile ilişkilerin sadece tarihi bağlara dayanmadığını, aynı zamanda enerji, savunma ve bölgesel güvenlikalanlarında somut bir vizyonla şekillendiğini vurguladı. Türkiye’nin Libya’da kalıcı istikrar ve ulusal birliğin korunması yönündeki kararlılığını bir kez daha dile getirdi.
Doğu Akdeniz’in geleceği: Enerji merkezli iş birliği
Görüşmelerin en dikkat çeken başlıklarından biri ise Doğu Akdeniz’deki enerji ve deniz yetki alanları oldu. Türkiye’nin bu konuda uluslararası hukuka dayalı bir tutum sergilediğini belirten Erdoğan, Libya ile yapılan anlaşmaların bölgesel barışa katkı sağlayacağını ifade etti.
Ayrıca, iki ülkenin doğal gaz, savunma sanayii ve altyapı projeleri üzerinden yürüttüğü iş birliğinin önümüzdeki dönemde daha da derinleşeceğini belirtti.