Ankara - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında, Türkiye'nin iç ve dış siyasetteki sarsılmaz duruşunu ve önemli enerji atılımlarını kamuoyuna aktardı.
Erdoğan, küresel çalkantılara rağmen ülkenin "emin ve ehil ellerde" olduğunu vurgularken, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin çok yakın zamanda elektrik üretimine başlayacağını müjdeledi. Ayrıca, Eskişehir Beylikova'daki nadir toprak elementleri sahasının büyüklüğüne dikkat çekerek, buranın "dünyanın ikinci büyük rezervi" olduğunu belirtti.
Güven ve Liyakat Vurgusu
Konuşmasına, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin 50. Kabine Toplantısı'nı tamamladıklarını belirterek başlayan Erdoğan, Türkiye'nin zorlu küresel fırtınalar döneminde liyakatli kadrolarla yönetildiğini dile getirdi. Batılı ülkelerin yönetim bunalımlarıyla yüzleştiği bir süreçte, Türkiye'nin istikrar ve güven iklimini korumasının önemine değindi. Ana muhalefetin eleştirilerini hedef alarak, uluslararası krizlerde (Kovid-19 salgını, Rusya-Ukrayna savaşı) izledikleri dengeli politikaların bugün Batı tarafından dahi takdir edildiğini savundu.
Enerji ve Maden Atılımları: Akkuyu ve Nadir Topraklar
Enerji politikalarına ayrı bir parantez açan Erdoğan, Türkiye'nin enerji arz güvenliğinde kritik adımlar attığını vurguladı. Sakarya gaz sahasındaki üretimin halihazırda 4 milyon hanenin ihtiyacını karşıladığını, bu sayının 2028'de 16 milyona ulaşacağını kaydetti.
En çarpıcı açıklama ise Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili oldu:
"Akkuyu nükleer santralinde ilk elektriği çok yakın bir zamanda üreteceğiz. Akkuyu dışında nükleer ajandamızda başka projelerimizde bulunuyor."
Maden ve stratejik elementler konusunda ise Erdoğan, Eskişehir'in Beylikova ilçesindeki nadir toprak elementleri sahasının uluslararası önemini ortaya koydu. Yapılan sondajlar sonucunda 694 milyon ton kaynak tespit edildiğini ve buranın "dünyanın ikinci büyük nadir toprak kaynak sahası" olduğunu açıkladı. Türkiye'nin hedefinin, nadir toprak elementlerinde dünyanın en büyük 5 üreticisinden biri olmak olduğunu, ilk aşamada yıllık 1200 ton cevher işleyecek pilot tesisin devreye alındığını sözlerine ekledi.
'Güven iklimi oluştu'
Dış politikadaki duruşlarına da değinen Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin barış, adalet ve çözüm odaklı aktif tutumuyla uluslararası alanda vazgeçilmez bir oyuncu haline geldiğini belirtti. Suriye ihtilafında 13.5 yıl boyunca mazlumların yanında durduklarını ve Batılı ülkelerin aksine Suriyeli kardeşleri bağırlarına bastıklarını hatırlattı.
Gazze konusunda ise Türkiye'nin ilk günden itibaren haklının ve adaletin safında yer aldığını vurguladı. Filistin direnişine yönelik karalamaları reddettiklerini ifade eden Erdoğan, "Gazze'de varılan ateşkes mutabakatını memnuniyetle karşılıyoruz. İki yıllık zulmün ve soykırımın ardından Gazze'de kırılgan da olsa bir güven iklimi oluştu," diyerek bölgedeki gelişmeleri değerlendirdi.
Son olarak, Gazze'ye giden filodaki Türk ve yabancı aktivistlerin tahliye süreçlerinin başarıyla tamamlandığını, Türkiye'nin insanlığın vicdanına tercüman olan bu kişilere gereken desteği verdiğini bildirdi.