İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Politika Esenyurt’un psikolojisi düzelecek!

Esenyurt’un psikolojisi düzelecek!

İYİ Parti Esenyurt Belediye Meclis üyesi Aday Adayı Psikolog Ayşin Eda Karakoç, Esenyurt'un psikolojisini düzeltmek için göreve talip olduğunu söyledi. Seçim sürecine ilişkin çalışmalarını ve Esenyurt için hedeflerini gazetemize anlatan 27 yaşındaki Karakoç, “Hem gençleri hem de kadınları temsil edeceğim” dedi

İYİ Parti Esenyurt Belediye Meclis üyesi aday adayı Psikolog Ayşin Eda Karakoç, neden meclis üyeliğine talip olduğunu ve neleri hedeflediğini Damga'ya anlattı. Henüz 27 yaşında olmasına rağmen siyasetle içli dışlı olduğunu ve İYİ Parti'nin kurucuları arasında yer aldığını anlatan Karakoç, siyasete hem yeni bir soluk getirmek hem de gençleri ve kadınları temsil etmek için girdiğini söyledi.

Siyasetin temeli psikoloji
Psikolog kimliğiyle birlikte siyaseti daha bir ciddi bir şekilde anlamlandırdığını anlatan Karakoç, “Ben bir psikoloğum. Siyasetin içinde bugüne kadar psikologlar çok bulunmadı. Ama psikoloji ve sosyoloji gibi bilimler siyasetin temel taşını oluşturuyor. Bu anlamda siyasete yeni bir soluk getirmek istiyorum” dedi.

Neden İYİ Parti?
Daha önce CHP'de siyaset yapan şimdi ise İYİ Parti'de görev alan Karakoç, bunun nedenini ise şöyle açıkladı; “İYİ Parti bir kadın direnişi ve cesaretlilerin çıkmış olduğu bir yoldu. Daha önce İYİ Parti'den önce CHP'de siyaset yaptım. Ama hiçbir zaman kendime uygun gömleği bulamadım. Bu anlamda İYİ Parti'nin kendime uygun bir yer olduğuna inandım. Siyasetin şu anki partilerle nötr bir şekilde ilerlediğini düşünüyorum. İYİ Parti'ye bu anlamda ihtiyaç var.”

İttifak değil işbirliği
CHP ve İYİ Parti arasındaki durumu ittifaktan çok işbirliği olarak gördüğünü de kaydeden Karakoç, “İttifak söylentileri başladığı andan itibaren genel seçime varana kadar iletişimimiz devam ediyordu. Birbirine düşman partiler değiliz. Ortak noktamız bu iktidarın bu şekilde devam etmemesi gerektiğidir. Ortak gayemiz bir olduğu için güçlerimizi birleştirdik. Güzel şeyler olabileceğine inanıyorum. Yeni bir parti olsak da iyi bir giriş yaptığımızı biliyorum. Buna ittifaktan ziyade işbirliği diyorum” şeklinde konuştu.

Azmi Ekinci ithal bir aday
Esenyurt'ta AK Parti adayı Azmi Ekinci'nin, CHP'nin adayı olan Kemal  Deniz Bozkurt karşısında bir şansı olmadığını da savunan Karakoç, “Kemal Deniz Bozkurt Esenyurtlu bir aday. Ama AKP'nin adayı ithal bir aday. İthal birisi Esenyurt halkını anlamaz. Şu an bir tampon göreviyle hareket ediyor. Esenyurt halkı da bunu görüyor” dedi.

Uyuşturucu kanayan yaramız
Meclis üyesi olması halinde ilçedeki uyuşturucu probleminin önüne geçmek için çalışacğaını anlatan Karakoç, “Bu anlamda herkes bu sorunu işaret ediyor ama çözüm noktasında bir hareket göremiyoruz. Benim geçmişte bu anlamda Nevşehir'de uyuşturucu bağımlılarının tedavisi maksadıyla gerçekleştirdiğim bir takım çalışmalar vardı. Bu tarz örnekleri buraya taşıyacak tedavi anlamında elimizden geleni yapacağız. Çünkü uyuşturucunun varlığı ilçedeki güvenlik sorunlarının da temelini oluşturuyor. Bugün Esenyurt'ta belli bir saatten sonra ben de dahil hiçbir kadın tek başına meydanda yürüyemez durumda” diye konuştu.

Her mahallede kreş olmalı
Esenyurt halkına psikolojik destek verilmesi adına düzenli olarak bu manada seminerler, konferanslar gerçekleştirmeyi hedeflediğini de vurgulayan Karakoç, “Esenyurt halkının psikolojisini düzeltmemiz lazım. İnsanlar mutsuz, karamsar. Ekonomik sıkıntılar var. Bunları da aşmak için mesela her mahalleye kreş diyoruz. Çocuğunu kreşe gönderen her ebevenyn çalışma hayatına yatkınlık gösterir. Çalıştıkça da sosyalleşir, kültürel düzeyi artar” diye konuştu.