Şam’daki saldırının ardından Ankara ve Washington hattında yoğun diplomasi trafiği başladı. Türkiye, bölgesel istikrar için ABD ve Arap ülkeleriyle temaslarını artırdı.
İsrail’in Suriye’nin başkenti Şam’da Genelkurmay Başkanlığı’nı hedef alan hava saldırısının ardından Türkiye’den dikkat çekici diplomatik adımlar geldi. Ankara, saldırıların bölgesel güvenliği tehdit ettiğine dikkat çekerken, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan peş peşe önemli görüşmeler gerçekleştirdi.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve aynı zamanda Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile yapılan görüşmede, bölgede artan gerilimin durdurulması çağrısı öne çıktı. Fidan ayrıca Suudi Arabistan ve Ürdün dışişleri bakanlarıyla da kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
Diplomatik Alarm: Fidan-Barrack Görüşmesiyle Başlayan Süreç
İsrail'in "Dürzileri koruma" bahanesiyle Suriye’deki askeri hedefleri vurması sonrasında Türkiye, bölgesel diplomasi zemininde süratle devreye girdi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, ABD’li mevkidaşıyla yaptığı görüşmede, İsrail'in provokatif saldırılarına karşı ortak bir duruş ihtiyacı vurgulandı. Görüşmede, özellikle Suriye'nin güneyinde artan çatışmaların bir an önce sona erdirilmesi gerektiği ifade edildi.
Arap Dünyasıyla Eşgüdüm: Suudi Arabistan ve Ürdün’le Temaslar Yoğunlaştı
Bakan Fidan, diplomatik girişimlerini Arap ülkelerine de genişletti. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan ile yapılan telefon görüşmesinde, İsrail'in bölgedeki istikrarı bozma girişimleri ele alındı. Ortak mesaj netti: Saldırılar, Suriye’de barışa giden süreci baltalıyor.
Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi ile yapılan görüşmede ise İsrail’in sorumsuz tutumunun bölgesel güvenliği tehdit ettiği vurgulandı. Türkiye, bu saldırganlığın durdurulması gerektiği yönündeki kararlılığını yineledi.
Türkiye’den Net Mesaj: “İsrail’in Hesapsız Saldırıları Bölgeyi Kaosa Sürükler”
Ankara’nın diplomasi trafiği, Türkiye’nin bölgesel barış ve istikrar vizyonunun altını bir kez daha çizdi. Suriye’deki gerilimi artıracak her türlü saldırının karşısında duran Türkiye, uluslararası toplumun da sorumluluk alması gerektiğini belirtti.
Ankara’nın diplomatik hamlesi, sadece bir tepki değil; aynı zamanda bölge barışını inşa etme iradesinin güçlü bir göstergesi olarak dikkat çekti.