Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Yönetimi’nde görevlendirilen Gürsel Tekin, son günlerde bazı medya kuruluşları ve gazeteciler tarafından hedef alındığını öne sürerek sert açıklamalarda bulundu. Özellikle CHP’ye yakın medya organlarını işaret eden Tekin, “paralı gazeteciler” ve “troller” ifadelerini kullanarak, bu grupların bilinçli bir karalama kampanyası yürüttüğünü iddia etti.
Bu çıkışıyla hem parti içi tartışmaları hem de medya-siyaset ilişkilerini yeniden gündeme taşıyan Gürsel Tekin, CHP'nin İstanbul'daki kurumsal yapısını koruma amacıyla göreve geldiklerini vurguladı. Ancak sürecin kendisine yönelik yalan ve iftira içerikli haberlerle gölgelendiğini belirterek, "Bu yapılanlar sadece şahsıma değil, aynı zamanda partimizin değerlerine de saldırıdır." ifadelerini kullandı.
“üç kuruş için satılmış kalemler, ahlaki çöküşün aynasıdır”
Tekin’in açıklamalarında özellikle dikkat çeken ifadelerden biri ise medya mensuplarına yönelik sarf ettiği şu sözler oldu:
“Ne gariptir ki, üç kuruşluk çıkar uğruna insanları infaz etmeyi biliyorsunuz. Bu ahlaki çöküştür. Bizim sizin gibi karakterlerden öğrenecek hiçbir şeyimiz yok.”
Bu sözleriyle medya ahlakını sorgulayan Tekin, kendisine yöneltilen iddiaların asılsız olduğunu ve bu haberlerin toplumda kafa karışıklığı yaratmayı amaçladığını belirtti. “Beni tanıyanlar bilir; ben hiçbir zaman eğilmedim, korkmadım. Ama sizin bu kirli diliniz, bir toplumu çürütüyor.” dedi.
CHP İstanbul İl Yönetimi’nde çağrı heyeti olarak göreve gelen Gürsel Tekin, 2 Eylül’den bu yana özellikle parti içi birlik ve kurumsallığı korumaya çalıştıklarını ifade etti. Ancak bu süreçte kendisine yönelik yürütülen yıpratma politikalarının artık tahammül sınırlarını aştığını dile getirdi.
medya manipülasyonu mu, parti içi hesaplaşma mı?
Gürsel Tekin’in açıklamaları yalnızca medya kuruluşlarına değil, aynı zamanda parti içindeki bazı gruplara da mesaj niteliği taşıyor. “Özellikle paralı gazeteciler ve troller, önümüzdeki günlerde çocuklarınızın gözlerinin içine bakamayacaksınız.” diyerek hem ahlaki hem de toplumsal bir yüzleşme çağrısı yapan Tekin, açıklamasında şu çarpıcı cümlelere de yer verdi:
“Bir tarafta her türlü kirliliğin içinde olacaksınız, bir tarafta da tertemiz üç CHP’liyi hedef gösterip düşman ilan edeceksiniz. Bu ikiyüzlülük artık gizlenemez hale geldi.”
Söz konusu üç CHP’linin kim olduğu konusunda net bir bilgi verilmezken, bu çıkışın parti içi hizip çatışmalarının işareti olduğu yönünde yorumlar yapılıyor.
söz hakkı engellendi mi?
Gürsel Tekin’in dikkat çektiği bir diğer konu ise kendisine cevap hakkı tanınmaması oldu. Kendisini hedef alan yayınlara üç kez sosyal medya aracılığıyla cevap verdiğini belirten Tekin, bu yanıtların medya kanallarında yer bulmadığını söyledi. “Bugün kamuoyu huzurunda son kez çağrı yapıyorum. Eğer söz hakkımı kullandırmazsanız, hukuki yollara başvurmak zorunda kalacağım.” ifadelerini kullandı.
Bu durum, Türkiye'deki basın etiği ve tarafsızlık ilkeleri açısından da ayrı bir tartışma başlığı oluşturuyor. Özellikle siyasetçilerin medya organlarıyla karşı karşıya geldiği durumlarda, cevap hakkının sağlanması evrensel bir gazetecilik kuralı olarak kabul ediliyor.