Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Iraklı mevkidaşı Fuad Hüseyin ile düzenlediği ortak basın toplantısında, iki ülke arasındaki çok boyutlu iş birliğinin yeni bir safhaya geçtiğini duyurdu. Özellikle Irak’tan petrol sevkiyatının 27 Eylül itibarıyla yeniden başlaması, enerji diplomasisinde önemli bir adım olarak kaydedildi. Aynı zamanda, su kaynaklarının daha verimli kullanımı ve bölgesel kalkınma projeleri konusunda da ilerleme kaydedildiği bildirildi.
Kalkınma Yolu Projesi hız kazanıyor
Toplantının en dikkat çeken başlıklarından biri, Türkiye'nin stratejik önem atfettiği Kalkınma Yolu Projesi oldu. Bakan Fidan, bu projenin sadece Türkiye ile Irak arasında değil, Orta Doğu ile Avrupa arasında da yeni bir ticaret koridoruyaratacağını vurguladı. Türkiye’nin bu projeye verdiği destek, sadece lojistik değil, jeopolitik etki alanı açısından da kritik görülüyor.
Fidan açıklamasında, “Kalkınma Yolu Projesi’nin bir an önce hayata geçmesi gerekiyor. Bu proje, sadece ekonomik değil, bölgesel istikrar için de kilit bir rol oynayacak,” ifadelerini kullandı.
Enerji diplomasisinde stratejik hamle: Petrol sevkiyatı yeniden başladı
İki ülke arasındaki uzun süredir durdurulan petrol sevkiyatı, 27 Eylül itibarıyla yeniden başlatıldı. Bu adım, Türkiye’nin enerji arz güvenliği açısından büyük önem taşırken, Irak’ın da ekonomik toparlanma süreci için yeni bir ivme anlamına geliyor. Sevkiyatın yeniden başlaması, yalnızca ekonomik bir gelişme değil, aynı zamanda ikili ilişkilerin normalleştiğinin ve ileri taşındığının da göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Uzmanlara göre bu hamle, Türkiye’nin enerji rotasını çeşitlendirme stratejisi kapsamında Kuzey Irak petrolüne yeniden erişim sağlaması açısından da kritik bir dönüm noktası.
Su krizi için ortak çözüm masada
Bakan Fidan’ın açıklamaları yalnızca enerjiyle sınırlı kalmadı. Türkiye ile Irak arasında yıllardır süregelen su paylaşımı sorunu da yeniden gündeme taşındı. Fidan, iki ülke arasında ortak bir çalışma komitesi kurulduğunu ve bu komitenin, Irak’taki su dağıtım sisteminin iyileştirilmesi üzerine çalıştığını belirtti.
“İki yıl önce Sayın Sudani ile bir mekanizma üzerinde mutabık kalmıştık. Bugün artık proje bazlı ilerleyen somut adımlar atılıyor. Su meselesinde son aşamaya yaklaştık,” diyen Fidan, bu konuda karşılıklı güvene dayalı bir iş birliğisürdürüldüğünü ifade etti.
Ortadoğu diplomasisinde Türkiye’nin rolü derinleşiyor
Basın toplantısında sadece Türkiye-Irak ilişkileri değil, aynı zamanda Ortadoğu’daki gelişmeler de masaya yatırıldı. Gazze’de yaşanan insani kriz ve bölgede olası yeni çatışmalar konusunda Türkiye'nin oynadığı rol ön plana çıktı. Fidan, uluslararası toplumun sürece daha fazla müdahil olması gerektiğini belirterek, “Bu hassas dönemde İsrail tarafından süreci sekteye uğratacak adımların atılmaması çok önemli,” dedi.
Ayrıca, özgürlük filosundaki aktivistlerin kurtarılması sürecinde Türkiye’nin devreye girmesi, sadece vatandaş odaklı değil, evrensel değerler çerçevesinde bir duruş sergilediğini ortaya koydu.
Bölgesel vizyon, küresel sorumluluk
Türkiye’nin dış politikada izlediği çok yönlü diplomasi anlayışı, sadece komşu ülkelerle ilişkilerde değil, küresel meselelerde de kendini hissettiriyor. Hakan Fidan’ın konuşmaları, Türkiye’nin bölgesel vizyonunu küresel sorumluluklarla birleştirme çabası olarak yorumlandı.
“Gazze'nin nasıl yönetileceği konusu, sadece Filistin’in değil, tüm bölgenin geleceğini etkileyecek bir mesele,” diyen Fidan, bu konuda uluslararası aktörlerin koordineli çalışmasının şart olduğunun altını çizdi.