İmamoğlu’nun duruşması sonrası yargıdan yeni düzenleme: Cezaevlerindeki duruşmalar artık tek merkezden koordine edilecek
Ekrem İmamoğlu’nun, Silivri Ceza İnfaz Kurumu yerleşkesinde görülen diploma davasında duruşmayı “siyasi bir şova” dönüştürmesi, yargı yönetiminde yeni bir düzenlemeyi beraberinde getirdi. Artık cezaevi kampüslerinde gerçekleştirilecek tüm duruşmaların planlama ve koordinasyonu, tek elden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülecek.
Silivri ve Metris Ceza İnfaz Kurumları idaresinden sorumlu olan Başsavcılık, bu kapsamda 22 Ekim tarihli resmi bir yazı yayımlayarak Marmara Ceza İnfaz Kurumu kampüsündeki 9 duruşma salonunun kullanım usulünü yeniden belirledi.

Önceden onay şartı getirildi
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Doç. Dr. Barış Duman imzasıyla gönderilen yazıda, mahkemelerin aynı duruşma salonunu birbirlerinden habersiz talep etmelerinin planlamada aksaklığa yol açtığı vurgulandı. Yazıda, “Kamu kaynaklarının etkin kullanımı, güvenlik tedbirlerinin sağlıklı yürütülmesi ve dosya taraf sayısına göre uygun salon planlaması yapılabilmesi için tüm taleplerin Cumhuriyet Başsavcılığı üzerinden koordine edilmesi gerekmektedir” ifadeleri yer aldı.
Duruşma talebi için müzekkere zorunluluğu
Yeni uygulamaya göre, cezaevi kampüslerinde duruşma yapmak isteyen mahkemeler, önceden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazmak zorunda olacak. Söz konusu müzekkerede sanık, müşteki, tanık, vekil ve taraf sayısı açıkça belirtilecek. Başsavcılık, aynı tarihte yapılacak diğer duruşmaların bilgileriyle birlikte bu verileri değerlendirecek ve ihtiyaca uygun duruşma salonunu belirleyerek ilgili mahkemeye bildirecek.

Duruşmadaki kalabalık görüntüler tartışma yaratmıştı
Hatırlanacağı üzere, diploma davasına bakan 59. Asliye Ceza Mahkemesi Başkanı Hâkim Ali Doğan’ın, sanık sayısı yalnızca bir ve tutuksuz olmasına rağmen ısrarla 1000 kişilik büyük salonda duruşma yapılmasını talep etmesi dikkat çekmişti. Duruşmanın 947 kişilik geniş salonda gerçekleştirilmesi, sloganlar ve politik tezahüratlarla birlikte “şov atmosferine” dönüşmesi eleştirilerine neden olmuş, duruşma anları uluslararası basında da geniş yankı bulmuştu.