Cumhuriyet Halk Partisi'nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı dikkat çekici paylaşımla, hem tarihsel bir değeri hatırlattı hem de partide yaşanan son gelişmelere üstü kapalı bir gönderme yaptı. Kılıçdaroğlu’nun paylaşımında yer alan ifadeler, CHP içerisindeki son gelişmeleri yakından takip edenler için sadece bir kutlama değil, aynı zamanda bir duruşun ilanı olarak yorumlandı.
"Manda ve himaye kabul edilemez" vurgusu: yalnızca tarih değil, günümüz siyaseti de hedefte
4 Eylül 1919’da toplanan Sivas Kongresi, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel taşlarını oluşturan kararlardan biri olarak görülürken, Kılıçdaroğlu bu yıl dönümünü sadece bir anma olarak değerlendirmedi. Kılıçdaroğlu paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Milli sınırları içinde vatan bölünmez bir bütündür, parçalanamaz. Manda ve himaye kabul edilemez... Mücadele ruhuna sadakatten ayrılmayan, kararlılık ve cesaretten ödün vermeyenlere selam olsun.”
Bu sözler, hem Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkma vurgusu taşıyor, hem de parti içindeki mevcut gelişmelere ince bir eleştiri niteliği taşıyor. Özellikle "cesaretten ödün vermeyenlere" yapılan selam göndermesi, CHP içindeki ayrışma ve hizipleşmelere karşı bir duruş mesajı olarak algılandı.
İstanbul İl Başkanlığı krizi ve sonrası: parti içinde soğuk rüzgarlar
Kılıçdaroğlu’nun bu açıklaması, tam da CHP’de suların durulmadığı bir döneme denk geldi. İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2 Eylül'de verdiği kararla, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve il yönetimi görevden alındı. Yerlerine Gürsel Tekin, Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz ve Erkan Narsap geçici kurul olarak atandı. Bu gelişme, hem örgüt yapısında hem de genel merkez çevresinde büyük yankı uyandırdı.
Parti Genel Başkanı Özgür Özel, Tekin’in il başkanlığına atanmasını tanımadığını belirterek, hakkında ihraç süreci başlattıklarını duyurdu. Gürsel Tekin ise bu çıkış sonrası Özel'den randevu isteyeceğini açıkladı. Ayrıca, eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile de görüşme niyetini kamuoyuna aktardı.
Kılıçdaroğlu yeniden siyasetin merkezine mi dönüyor?
Kılıçdaroğlu'nun son dönemlerde yaptığı açıklamaların tonu, siyasetin nabzını tutanlar tarafından dikkatle analiz ediliyor. Söz konusu paylaşım, sadece tarihi bir hatırlatma değil, aynı zamanda parti içinde yaşananlara karşı bir tavır alma biçimi olarak da değerlendiriliyor. “Mücadele ruhuna sadakat” vurgusu, CHP içindeki değişim rüzgarlarına karşı bir tür “muhafazakâr devrim” çağrısı olarak da okunabilir.
CHP’nin kurucu değerlerine sıkı sıkıya bağlı olan kesimler için bu açıklama, Kılıçdaroğlu'nun yeniden öne çıkabileceğinin bir sinyali olabilir. Parti içinde yaşanan çekişmeler ve İstanbul özelinde yaşanan kriz, CHP tabanında ciddi bir bölünmenin eşiğine işaret ediyor.
Kongreler tarihi yeniden yazıyor: kimler ayakta kalacak?
CHP’nin tarihi boyunca kongre süreçleri, yalnızca bir seçim veya görev değişimi anlamına gelmedi. Her kongre, bir yol ayrımını işaret etti. Bugün yaşananlar da geçmişin izlerini taşıyor. Kılıçdaroğlu'nun yaptığı vurgular, Sivas Kongresi'nin ruhunu yalnızca hatırlatmakla kalmıyor, aynı zamanda mevcut yönetimin politikalarını sorgulayanlar için bir pusula görevi görüyor.
CHP içinde yeni bir yolculuk başlamak üzere olabilir. Bu yolculukta, cesaretten ödün vermeyenlerin mi yoksa güç dengelerine göre şekil alanların mı galip geleceği, önümüzdeki süreçte netlik kazanacak.