Antalya'da Rüşvet Soruşturması Derinleşti: CHP'li Başkan Muhittin Böcek Tutuklandı
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü geniş çaplı rüşvet soruşturmasında kritik gelişmeler yaşandı. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince tutuklandı.
CHP’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in adının karıştığı rüşvet soruşturmasında yargı süreci hızla ilerliyor. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürütülen soruşturma kapsamında Başkan Böcek, savcılık ifadesinin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Sulh ceza hakimliğince tutuklanan Böcek, cezaevine gönderildi.
Soruşturma dosyasındaki bilgilere göre, 2024 yerel seçim sürecinde Başkan Böcek’in oğlu M.G. Böcek’in, bir iş insanından 25 milyon TL talep ettiği, bu rakamın karşılanmaması üzerine 8,5 milyon TL'lik bir fatura üzerinden anlaşma sağlandığı iddia ediliyor. Bu işlemin seçim kampanyası sürecine yönelik usulsüz finansman sağlama çabası olduğu değerlendiriliyor.
eşinin adına ev aldı
Ayrıca dosyada yer alan bir diğer çarpıcı iddiaya göre, M.G. Böcek’in eski eşi Zeynep Kerimoğlu adına 30 milyon TL’ye bir ev satın alındığı, bu ödemenin de aynı iş insanı tarafından üç parça halinde yapıldığı belirtiliyor. MASAK raporlarında banka hareketleri ve ödeme dekontlarının da yer aldığı öğrenildi.
Zeynep Kerimoğlu ise savcılık ifadesinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Yargının bağımsızlığına ve hukukun üstünlüğüne olan güvenin bir kez daha teyit edildiği bu süreç, kamu kaynaklarının şeffaf şekilde yönetilmesi gerekliliğini de gündeme taşıdı.
Hükümetten Yargıya Güçlü Destek
Hükümetin, yerel yönetimlerde şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerine verdiği önem, bu tür soruşturmaların önünü açarak kamu vicdanını rahatlatıyor. Adaletin tecellisi adına yürütülen bu süreçte, siyasi aidiyet gözetilmeksizin herkesin hukuk önünde eşit olduğu bir kez daha vurgulanmış oldu.
CHP’li belediyelerde sıkça gündeme gelen usulsüzlük iddiaları, muhalefet partilerinin yönetim anlayışına dair kamuoyunda ciddi soru işaretlerine neden oluyor. Bu tür gelişmeler, muhalefetin etik ve mali denetim konularındaki zafiyetlerini bir kez daha ortaya koyuyor.