İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Seçime giderken

Bilginiz üzere 24 Haziran'da erken yahut diğer bir tabirle baskın erken seçime gidiyoruz. Siyasiler nezaket kuralları dahilinde tatlı bir dil kullansalar ne olurdu?

Bilginiz üzere 24 Haziran'da erken yahut diğer bir tabirle baskın erken seçime gidiyoruz. Siyasiler nezaket kuralları dahilinde tatlı bir dil kullansalar ne olurdu? Kamplaştırmasalar, argo kullanmasalar. Yalanlara asla başvurmayıp gerçekten yerine getirebilecekleri vaatlerde bulunsalar.
Allah aşkına medeni ve uygar olmak çok mu zor? Yıldızlar kadar uzak mı? Küfür, şiddet neden? Anlayamıyorum anlamakta da çok ama çok zorluk çekiyorum. Sözüm ona çağdaş uygarlığın ve ileri demokrasinin peşindeyiz, hedefimiz uygar toplum, konforlu bir yaşam. Seçime giderken; geçmişte verdikleri sözler ile vaatlerinin adeta tam tersini yapıp içinde bulunduğumuz ve aklı selim olan tüm vatandaşlarımızın çok yakındığı koşulları unutup yahut unutturmaya çalışan siyasiler neden böyle yapıyor?
İnsanların aklıyla oynamasalar verdikleri sözleri ilke ve prensip olarak görseler yahut ancak yerine getirebilecekleri sözleri verseler fena mı olur? Başaramayan siyasiler yine seçimle ve legal olarak gitmeyi bilmeliler. Hatta onurlu olup işgal ettikleri mevki ve makamlardan istifa etseler sizce kötü mü olur? Ama etmiyorlar çakılıp kalıyorlar, neredeyse orada koltukla ve o makamlarda ebedi olarak kalmak istiyorlar. İçlerindeki bu hırs neden? Kimler kalabiliyorki şimdiki siyasiler kalabilsinler.
Siyaset çöplüğüne dönüp baksalar son kullanma tarihi geçmiş adeta hurda ve titanik hale gelmiş nice partiler ve eski siyasilerden çok görecekler. Ama eğer hatalarında ve seviyesiz dillerinde davranışlarında ısrarlıysalar bu demektir ki onları yolcu etmek sandığa gömmek de milli iradenin görevi. Yazmaya utandığım ve elimin gitmediği eğer yazarsam bir basın mensubu olarak adeta   irtifa kaybedeceğimi hissettiğim onca siyuasi hatalar yapıldı ki onca yalanlar söylendi ki anlatılır gibi değil.  
Metal yorgunluğundan söz eden AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan keşke bu metal yorgunluğu kavramını belgelerle ve sebep-sonuç nedenleriyle detaylandırsaydı ve bizler de anlayabilseydik. Bu gizemli metal yorgunluğunun tam olarak siyasilerde meydana getirmiş olduğu deformasyonu tam da hakkıyla anlayabilseydik.
Bunun yanısıra FETÖ'nün seçmen ayağını akıllı aklıyla çözen ve bu konuda demeçler veren sayın Bahçeli'ye şimdi bir gazeteci refleksiyle sormak istiyorum; Eğer haklıysanız ve samimiyseniz FETÖ'nin geçmişte seçmen ayağı yok muydu? Varsa aynı seçmen parlementoya kimleri taşıdı?  Açıklama yaparsanız sanırım milli bir görevi yerine getirmiş olursunuz.
Bir vatandaş olarak İYİ Parti'ye yapılan bıçaklı saldırıyı kınıyorum ve bu konuda faillerin adalete teslim edilmelerini adilce yargılanmalarını bekliyorum. Konunun takipçisiyim. Ayrıca saygın, seviyeli ve çalışkan bilgili adı hiçbir negatife karışmayan Cumhurbaşkanı adayı sayın İnce'nin TV kanallarında diğer Cumhurbaşkanı adaylarıyla tartışma önerisine Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından verilen cevap bana tatmin edici gelmedi.Ben olsaydım seve seve kabullenir ve ilk fırsatta çıkar konuşurdum.