İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Politika Tamam mı devam mı?

Tamam mı devam mı?

Genel seçim, yerel seçim, erken seçim, referandum derken seçimler ülkesine döndük. Sandığa gide gide müdavimi olduk. Yakında canımız sandık çekerse şaşırmamalı. 

Genel seçim, yerel seçim, erken seçim, referandum derken seçimler ülkesine döndük. Sandığa gide gide müdavimi olduk. Yakında canımız sandık çekerse şaşırmamalı. 
Seçimlerden sonra da ara vermeden siyasiler söylemlerini sürdürdü. Gelişmiş ülkelerde seçimden seçime propaganda yapılıyor. Bizde her gün, her saat siyasi propaganda. Siyasi dediysem, parti söylemleri. “Yeter artık, seçim zamanı değil” desek de duyan yoktu. Neyse ki erken seçime karar verdiler de rahat rahat konuşuyorlar. 
Seçim zamanına iyice yaklaştık. Seçim meydanlarında vaatlerin ardı arkası kesilmiyor. Muhalefet olağan üstü hali kaldıracağım diyor, olağan üstü halin kalkması için daha zaman olduğunu söyleyen iktidar da seçimden sonra kaldıracağını söylüyor. Ek göstergeler, emekliler, çiftçiler, gençler, işçiler, işsizler, kadınlar, eğitim, ekonomi, sağlık, dış politika…
Her alanda verilen vaatler var, en önemlisi de tekrar parlamenter sisteme dönüleceği, kuvvetler ayrılığının oluşturulacağı vaadi. Hak, hukuk, adalet sözlerini duyunca, heyecanlanıyor insan. 
İç barışı kim sağlayacak, halk arasındaki ayrışmayı birleştirebilecek var mı? Huzuru, mutluluğu, sevgiyi vadedenler.
Seçime kadar verilen vaatleri dinledik. Muhalefette olanları anladım da 16 yıldır iktidar da olanlar da aynı vaatler de bulunuyor. Gel de inan. Madem yapacaktınız, neden şimdiye kadar yapmadınız diye soranlar da var inananlar da. 
Kimi tamam, kimi devam diyor.
Bu seçim çok önemli, tercihimizi ya tek adamdan yana ya da demokrasiden yana kullanacağız. Ya hukukun üstünlüğünün kurulacağı demokratik bir ülke anlayışı ya da her konuda tüm yetkileri elinde tutan bir yönetim anlayışı arasında seçim yapacağız. Kimin geldiği önemli değil, önemli olan parlamenter sisteme dönebilmek. Talimatla mı yoksa demokrasiyle mi yönetilmek istiyoruz? 
Partiler arasında yapılan seçimler gibi olmadığı için ittifaklar kuruldu. Elbette milletvekili seçimlerinde istediğimiz partiye oy vereceğiz ama mührü basarken ülkenin geleceğini, nasıl bir ülkede yaşamak istediğinizi düşünün. Kişisel çıkarları bir kenara koyup, vicdanınızın sesini dinleyin. Bu sistemde yapılan değişiklikler bizi çok etkileyecek. Bizi ve gelecek nesillerimizi.
Tamam mı? Devam mı?
Neye devam? Neye tamam?
Bunu başkasına değil, kendimize sorarak, araştırıp, iyice düşünerek karar vermeliyiz. Başkalarının bakış açısına göre oy kullanacaklar, verdikleri oyun neye mal olacağını bilmesi gerekir. Sadece kendisini değil, gelecek kuşakları da düşünmeli. Ülkenin durumunu, nasıl bir ülkede yaşamak istediğini…
Mutfağa düşen yangını düşün. Alım gücünün giderek azaldığını, borçların çoğaldığını düşün. Tarımın yok oluşunu, tarım ülkesi olan ülkemizin, soğana bile muhtaç hale geldiğini düşün. Yargının bağımsızlığının yok edilmeye çalışıldığını düşün. Sağlıkta devrim yaptık diyerek, hasta konumundan müşteri konumuna geldiğimizi düşün. Paran kadar sağlık anlayışını düşün. Kadınlara ve çocuklara tacizin-tecavüzün ve şiddetin arttığını düşün. Çocuk tecavüzünde bir kereden bir şey olmaz diyen anlayışı düşün. Ülkemizin geleceği olan çocuklarımızı, yap-boz tahtasına dönen eğitim sistemini düşün. Yapılan haksızlıkları düşün, bugün olmasa da yarın sana da sıra geleceğini düşün.  
Düşün! Düşün be kardeşim, düşün ki geleceğe güvenle bakabilelim. 
Yeterince dinledik, artık konuşma sırası bizde. Sandıklarımıza gidip oylarımızı kullanmakla da bitmiyor işimiz. Ne acıdır ki oylarımızın başında nöbet tutmak zorunda kalıyoruz. Yapacak bir şey yok, şartlarımız bunlar. O zaman biz de sandık başlarından ayrılmadan nöbetlerimizi tutacağız. O gün eve girmek yok, önce oylarımızı vereceğiz. Sonra da sandıklarımızı bekleyeceğiz.
Kimsenin burnunun kanamadığı, uyum içinde geçen, oyların doğru sayılıp işlendiği, adil bir seçim diliyorum.
Sanırım bu defa Tamam.