muhabir GÖKHAN EREK / ÖZEL HABER
İşgalci Netenyahu Hükümeti’nin, Gazze’de sürdürdüğü soykırıma Türkiye ve dünyadan tepkiler gelmeye devam ederken; ABD Başkanı Donald Trump ise savaşın sona ermesi ve kalıcı barışı sağlayacağı iddiasıyla 20 Maddelik Gazze Planı’nı dünya kamuoyu ile paylaştı. Trump, açıkladığı planın Hamas tarafından kabul edilmemesi durumunda İsrail’e desteğini yineleyeceğini söylerken; Hamas Yönetimi’ni de tehdit etti. Trump’ın açıkladığı planın sonuçları ve tarafların vereceği tepkiler ise merak ediliyor. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Şahin da konuya dair Yeni Birlik Gazetesi’ne değerlendirmelerde bulundu.

“NETENYAHU’YA ‘BARIŞA MECBURİYET’ MESAJI VERDİRMEK ZORUNDAYDI”
Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler ve uluslararası kamuoyundan gelen yoğun diplomatik baskıların, ABD’nin imajının zedelenmesine neden olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şahin, “Trump, küresel tepkilerin karşısında hızla yalnızlaşan Washington’un imajını restore etmek için Netanyahu’ya “barışa mecburiyet” mesajı verdirmek zorundaydı. Bu mecburiyet BM'nin 80. Genel Kurulu'nda iyice ortaya çıkınca Trump'ın manevra yapabilecek bir alanı da kalmadı. Bu yüzden hızlı bir barış için İsrail üzerindeki tüm ağırlığını devreye sokmak zorunda kaldı.” şeklinde konuştu.
“TRUMP AÇISINDAN CİDDİ BİR SİYASİ KAZANÇ OLABİLİR”
Prof. Dr. Şahin, Trump’ın, kendini uluslararası kamuoyuna “dünyayı barışa zorlayan lider” olarak göstermek istediğini hatırlatarak, şunları kaydetti, “Kimsenin getiremediği barışı Gazze'ye getirmek Trump açısından önemli bir imaj ve ciddi bir siyasi kazanç olabilir. Bunun yanında Netanyahu’ya baskı uygulaması, Trump’ın hem içeride hem dışarıda güçlü bir lider imajı çizmesine de hizmet edecektir.”
GAZZE PLANI’NINDA ÖNE ÇIKAN UNSURLAR
Gazze Planı incelendiğinde öne çıkan unsurların başında Hamas'ın tasfiyesi, direnişin sonlandırılması ve Gazze'nin egemenliğinin sınırlandırılarak devredilmesi gibi başlıkların geldiğinin söylenebileceğini aktaran Prof. Dr. Şahin, “Bir başka ifadeyle Filistinlilerden Gazze'nin işgalini, ilhakını ve de boşaltılmasını önleyebilmek adına yukarıdakilerden vazgeçmesi isteniyor denilebilir. Özetle Gazze'de İsrail işgali Filistinliler de direnişi sonlandıracak.” ifadelerini kullandı.
“BARIŞI SAĞLAMAK OLDUKÇA ZOR”
Prof. Dr. Şahin, sadece Gazze'de değil Filistin'in genelinde barışı sağlamanın oldukça zor olduğunu belirterek, sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Çünkü İsrail Filistin'i kendi toprağı olarak görüyor ve bu bağlamda bağımsız bir Filistin devletine tüm gücüyle karşı çıkıyor. Filistinliler ise işgallere karşı durmadan direniyor.”
“HONG KONG VARİ ULUSLARARASI EKONOMİK YAPI TESİS EDİLİRSE…”
Direniş ve işgal düşüncesi var oldukça çatışmaların bitmeyeceğini ifade eden Prof. Dr. Şahin, “Fakat Gazze'de Hong Kong vari uluslararası ekonomik bir yapı tesis edilir ve burada uluslararası bir yönetim inşa edilirse ki Trump'ın düşüncesi bu yönde, o zaman Gazze'de uzun vadede çatışmalar sona erebilir.” dedi.
HAMAS ŞARTLARI KABUL ETMEZSE NE OLACAK?
Prof. Dr. Şahin, Hamas'ın tavrını Türkiye ve Katar'la yapacağı istişarelerin belirleyeceğini dile getirip, “Hamas'ın önünde pek fazla bir seçenek görünmüyor. Trump ve Netanyahu Hamas'ı yok etme konusunda kararlı bir duruş sergiliyor. Hamas'ın anlaşmayı bir teslimiyet olarak algılama olasılığı oldukça yüksek ancak Gazze halkının durumu da ortada. Dahası Hamas'ın planı reddetmesi durumunda bu defa uluslararası toplum ve kamuoyu Hamas'ın aleyhine dönebilir. ABD'nin İsrail'e desteği ortadayken Hamas'ın planı kabul etmemesi durumunda Trump-Netanyahu ikilisinin Gazze'nin isgalini tüm güçleriyle hayata geçirmeye çalışacakları şimdiden belli.” değerlendirmesinde bulundu.
“ÖNEMLİ BİR YOL AYRIMINA GELMİŞ VAZİYETTE”
Hamas'ı zor tercihlerin beklediğini vurgulayan Prof. Dr. Şahin, sözlerini şu şekilde sonlandırdı, “Hamas, önemli bir yol ayrımına gelmiş vaziyette. Ama güçlü bir ihtimaldir ki Hamas mücadelenin yöntemini ve şeklini değiştirerek direnişini devam ettirecektir.”