Ülkemizin gezen festivali; Kültür Yolu Festivali 2025 yılında da Adana’da start verdi. 5-13 Nisan tarihleri arasında 9 gün boyunca Adanalılarla buluşacak olan festival, bu sene 8 ay boyunca, 20 şehirde, 7’den 70’e katılımcılarını ağırlayacak. Geçen seneden beri birkaç şehirde festivale katılım sağlayan bir festival sever olarak, bu sene Adana ayağında da bulunmaktan oldukça keyif aldım. Toprağı bereketli kadim şehrimiz Adana; festivallere zaten alışık bir şehir. Adanalılara da eğlenmek çok yakışıyor. Yıllardır oturmuş bir festivale ev sahipliği yapan bu şehir Kültür Yolu Festivali’nin de 2 yıldır açılışını yapıyor. Enerjisi ve sıcak kanlı insanları sayesinde coşkuyla başlayan Kültür Yolu Festivali her şehre hareket katıyor, kültür-sanat taşıyor ve içimizi kıpır kıpır ediyor. E sadece Adanalılara değil, ülkemizin dört bir yanına gülmek, eğlenmek çok yakışıyor.
Kültür Yolu Festivali; kültür-sanat erişiminde dezavantajlı durumda olan birçok insanı sanatın her haliyle buluşturması sebebiyle çok kıymetli. Geze geze ülkemizin her karışına erişmesi ise çok mühim. Dolayısıyla festivali anlamak, anlaşılmasına katkı sağlamak da değerli. Türkiye Kültür Yolu Festivali Genel Direktörü Selim Terzi, festival hakkında merak ettiklerimize ışık tuttu.
2024’te 16 şehirdi, 2025’te Kültür Yolu Festivali 20 şehrimizde halkımızla buluşuyor olacak. Hazırlıklarına şimdiden başladığınızı düşündüğüm 2026 yılında festivalimizin kaç şehirde var olması bekleniyor?
Biz geçtiğimiz yılı dediğiniz gibi 16 şehirle tamamladık. Bu yıl 2025’i 5 Nisan’da başlattık ve 20 şehirle tamamlamayı umuyoruz. Tespitiniz doğru; kısmen 2026 hazırlıklarına başladık. Türkiye’nin 5 farklı coğrafi bölgesinden 5 şehir daha ekleyerek 25 şehirle 2026’yı da tamamlamayı planlıyoruz.
2025 yılında festivalin planlanan süreci önceki yıllara nazaran daha kapsamlı ve çok daha geniş bir perspektife hitap ediyor. Her sene üzerine katarak ilerlenen Kültür Yolu Festivali’nin 2026 yılı öngörülerinizde bizi bu yıldan; 2025’ten farklı neler bekliyor olacak?
Çok doğru; bizim için festival takvimine giren şehir her sene aşağı yukarı aynı tarihlerde festivalle yine buluşuyor olacak. Dolayısıyla etkinliklerin tekrarına düşmemek ve yeniliklerle şehre gelmek bizim için çok kıymetli. Baktığınızda her yıl ‘star işler’ dediğimiz majör işler yapıyoruz. Dijital sergilerimiz, geleneksel sergilerimiz, çağdaş resimle alakalı sergilerimiz, çocuk etkinliklerimiz; içeriklerimiz değişiyor ve güncelleniyor. Biz daha bugünden 2026, hatta bazı özel işler için 2027 etkinliklerini bile planlıyoruz. Çünkü bazı büyük iş birliklerimiz oluyor, takvimlerini kapatmak çok mühim. Mesela geçen sene Deutsches Senfoni’yi, Trompet Sanatçısı Chris Botti’yi ve birçok özel ismi sahnelerimizde ağırlamıştık. Böyle büyük isimleri ağırlayabilmek için önden çalışmak şart. Ayrıca artık Kültür Yolu Festivali kendi işlerini üretiyor. Eskiden çok tazeydik, var olan işleri festival kapsamına alarak ilerliyorduk. Şimdi öyle değil; Kültür Yolu Festivali’ne özel içerikler üretiyor paydaşlarımız. Hatta bazı şehirlerin yapısına göre sadece o şehre özel içerikler de üretiliyor. Mesela Adana’da Ferdi Tayfur özelinde bir çalışma yaptık. Her şehrin yapısına değer vererek içerik üretmeyi ve yereli korumayı çok istiyoruz. Çünkü bizim işimiz kültür işi; gittiğimiz şehri kültür-sanatın farklı alanlarıyla tanıştırmanın yanı sıra şehrin yerel kültür-sanatını da ön plana çıkarmak asıl amacımız.
Aslında 2025-2026 özelinde konuşuyoruz ama festivalin 2024 ayağı biteli çok da uzun zaman olmadı. Festival programı neredeyse yıla yayılan bir program olduğu için 2024 çıktılarını da henüz taze aldığınızı düşünüyorum. 2024 yılı nasıldı?
2024’ten çok memnunuz. Geçtiğimiz yıl 16 şehrimizin 11’inde festival programı biter bitmez şehirde neler bıraktığımızı; hem ekonomik hem sosyokültürel anlamda çıktıları görebilmek adına anket çalışmaları da yaptık. Bu veriler bize gelecek yıl için hem şehrin hem de genel festival kapsamında data sağladı; yönlendirmelerde bulundu. Dolayısıyla biz geçtiğimiz yıl hem katılım sayısında hem de en büyük hedeflerimizden biri olan festivalin şehre ekonomik anlamda can suyu olması, şehrin turizm hareketliliğini artırmasında hedeflerimize ulaştığımızı gördük. Ve en önemli noktalardan birisi kültür-sanatın ulaşmasında dezavantajlı konumda kalan yerlerde de bu işin karşılığının olduğunu gördük. İmkan sağlandığında insanlar bu tür faaliyetlere eğilim gösteriyorlar. Mesela beni en çok çocuk etkinlikleri mutlu ediyor her şehirde. Aileleriyle birlikte çocuklar o kadar kalabalık bir katılım sağlıyorlar ki bu bizim için çok kıymetli. Ben hep şöyle söylerim; “Bir çocuğu bile kültür-sanatla veya bir sanat dalıyla tanıştırsak; bu çocuklarımızdan içinden bir tane bile ülkemize önemli bir sanatçı çıkartsak ne mutlu bize.” Ama ben bir değil birden fazla yüreğe ve çocuğa dokunacağımızı tahmin ediyorum..
Kültür Yolu Festivali aslında birkaç yıllık bir göz bebeği. Henüz yeni yeni emekleyen, hızlıca ayaklanmasını beklediğimiz bir bebek benim için.. Festivalle ilgili dönüşleri anlatıyorsunuz aslında ben de geçen seneden beri farklı illerde festival kapsamında bulunurken bir üçüncü göz olarak fazlasıyla şahit oluyorum ama benim asıl merak ettiğim Selim Terzi olarak sizin bu büyüyen bebekle ilgili düşünceleriniz.. Direktörlüğün yanı sıra bu festivalin sizin için dışardan bir gözle ne manaya geldiğini merak ediyorum.
Valla çok doğru, çok güzel ifade ettiniz. Festival daha henüz 5.yılında; ilk 2 yılında biraz daha tam da kurumsalını tamamlamamış şekilde faaliyet gösterdi aslına bakacak olursanız. Ama son 2 yılında daha da kurumsal bir adımla sağlam ilerledi. Sayın Bakanımızın bu konuda gerçekten önemli bir desteği, üzerimizde eli oldu. Festivalin her anında; hem hazırlık süreçlerinde hem de festival boyunca, Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’un her akşam arayarak katılım oranını bile sorduğu, her anını takip ettiği direkt olarak Bakanımıza bağlı bir organizasyon Kültür Yolu Festivali. Tahmin edersiniz ki burada çok fazla insana dokunuyorsunuz, çok fazla şehirde iş yapıyorsunuz ve çok uzun bir süreye yayılmış bir iş yapıyorsunuz. Mümkün olduğunda başarılı işler yapmak, amaçlanan hedefe giden işler yapmak çok önemli. Benim için 4 aylık hazırlık süreci asıl zorlu geçen kısım bugünler çıktılarını aldığımız, meyvesini topladığımız kısım. Festivalin bir katılımcısı olarak çok keyifli zamanlar geçiriyorum. Hem ekip arkadaşlarımızla hem yerelde tanıştığımız paydaşlarımızla çok güzel zamanlar geçiriyoruz. Kültür Yolu Festivali’nin Türkiye’ye ve şehirlerimize bugüne kadar iyi geldiğini gördük bundan sonra da çok iyi geleceğini düşünüyorum.
Kültür Yolu Festivali diyoruz; evet kültür-sanat etkinliklerinin kitlelere ulaşmasını sağlayan bir aracı bu festival. Ancak aynı zamanda ülkemiz ve şehirlerimiz için bir marka çalışması görevi de görüyor. Bunu da gözeterek gelen katılımcıların bu festivale nasıl yaklaşmasını dilersiniz?
Ben kültür-sanatın iyileştirici ve ortak paydada buluşturucu halini festival süresince sıkça gördüm. Çocuklarımızın, gençlerimizin, toplumun her kesiminin hatta yabancı misafirlerimizin geldiklerinde 9 gün boyunca sanatın her dalını; söyleşiden konserlere, sergilere kadar deneyimledikleri aynı zamanda da muhteşem bir sahaya şahit oldukları kapsayıcılıkta festivalimiz. Afişinden bayraklamasına kadar şehrin süslendiği bir atmosfer hakim sokaklarda. Böyle olunca iyileştirici bir tarafı da olduğunu düşünüyorum. Çünkü o 9 gün o şehre, çevre şehirlerden de bir akış oluyor. Hele hafta sonları.. Bu süreçlerde insanlar kendilerine bir zaman ayırma, monotonluktan kurtulma fırsatı bulmuş oluyor. Herkesi bulunduğu şehrin takvimine ya da en yakın şehirdeki takvimi incelemeye, seyahat planına dahil etmeye davet ediyorum.
Ben kendi adıma göz bebeğimiz dediğimiz festivalimizin bir an önce ayaklanıp ülkenin festivaller kapsamında demirbaşlarından biri olmasını, 81 ilimizde bir yıl boyunca hiç durmadan gezen bir festival olmasını diliyorum Kültür Yolu Festivali’nin. Çünkü her bireyin su kadar sanata erişiminin de elzem olduğunu düşünüyorum. Sizce ‘Kültür Yolu Festivali 81 İlimizde’ başlığını ne zaman atarız haberlerimizde?
Ne güzel bir temenni.. Yıl vermek çok iddialı olur ama bizim zaten öncelikli hedefimiz büyük şehirlerle bu işi götürmek, ilerletmek. Aslında ilk hedef her sene 5 yeni şehir ekleyerek 2028’e kadar 35 şehirde olmak!
Kültür Yolu Festivali’nin Genel Direktörü Selim Terzi, yazarımız Berfin Güldoğan'a 2025 ve 2026 hedeflerini anlattı: “Her yıl daha fazla şehir, daha özgün içerik ve daha güçlü etki.”