GÖKHAN EREK / ÖZEL HABER
İşgalci İsrail, soykırımcı ve yayılmacı politikalarını sadece Gazze Şeridi’ne değil; bölge ülkeleri üzerine de gerçekleştiriyor. İşgalci İsrail’in, stratejik saldırılarını sürdürdüğü ülkelerden biri de Lübnan. Peki İsrail’in, Lübnan’a yönelik saldırıları ne anlama geliyor, İsrail’in, Lübnan’da bulunan Birleşmiş Milletler (BM) güçlerini hedef almasının altında neler yatıyor, İsrail’in, Lübnan’daki gerçek hedefi ne, Hizbullah’ın, İsrail’e yönelik stratejisi ne olacak, Bundan sonra süreç nasıl ilerleyecek? İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Tuba Yıldız, Yeni Birlik Gazetesi’ne yorumladı.

“SİLAHLARDAN ARINDIRILMIŞ SAVUNMASIZ BİR HİZBULLAH İSTİYOR”
İsrail’in, öncelikli hedefinin Hizbullah tehdidini tamamen ortadan kaldırmak olduğunu belirten Dr. Tuba Yıldız, “Her ne kadar Hizbullah’ın askeri kanadı önemli ölçüde ortadan kaldırılmış olsa da İsrail için Hizbullah'ın ülkede siyasi meşruiyetinin de kalmaması ve Hizbullah’ın siyasi bir parti veya sosyal bir kuruluş olarak işlevini devam ettirmesi de tehlikeli görülüyor. Bunun için de öncelikle silahlardan tamamen arındırılmış ve savunmasız bir Hizbullah oluşsun istiyor. Daha sonra örgütün kendi kendine çözülmesi mümkün. Nitekim 1982’deki İsrail saldırılarında Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Lübnan’dan çıkarılması sağlanmıştı ancak Hizbullah, Lübnanlı Şiiler için bir askeri örgütten daha fazlası olduğu için İsrail, güney Lübnan’daki baskıyı artırarak Şiilerin Hizbullah’la olan bağının kopması isteniyor. Savunmasız bir Hizbullah karşısında ise Şii toplumunun Lübnan hükümetine yaptığı Hizbullah baskısı da bu minvalde ilerliyor.” şeklinde konuştu.
“LÜBNAN HÜKÜMETİNİ ALTERNATİFSİZ BIRAKMAYA ÇALIŞIYOR”
Lübnan ordusu ve hükümetinin, Hizbullah’la doğrudan bir çatışmayı ülkede iç savaş çıkmaması adına tercih etmediğini söyleyen Dr. Yıldız, şunları kaydetti, “Bu nedenle de İsrail, Lübnan’ın güneyindeki saldırılarını artırarak Lübnan hükümetini alternatifsiz bırakmaya çalışıyor. Halihazırda saldırılar sadece Hizbullah’a yönelik değil. Ülkenin güneyindeki ve Bekaa’daki da alt yapıları tahrip eden İsrail, bir anlamda Hizbullah’la Lübnan hükümetini karşı karşıya getiriyor.”
İŞGALCİ İSRAİL’DEN GELEN İKİ ÖNEMLİ MESAJ NE?
Dr. Yıldız, İsrail’in, Lübnan’ın yeniden kalkınması için ihtiyaç duyduğu mali desteğin önüne geçmekle kalmadığını eğer Hizbullah konusunda daha keskin adımlar atmazsa var olan alt yapıyı da ortadan kaldıracağı mesajını verdiğini hatırlatarak, “Nitekim 8 Ekim’de başlayan İsrail-Hizbullah savaşının ilk gününden itibaren İsrail’den gelen iki mesaj vardı: ‘Bu çatışmalardan yalnızca Hizbullah sorumlu değil, Lübnan devleti de sorumlu. Dolayısıyla gerekli önlemi Lübnan hükümeti de almalı. Eğer savaş devam ederse Lübnan’ı da Gazze’ye çeviririz.’ Bu kapsamda yıl sonuna kadar planlanan Hizbullah silahlarına el konulma süreci başarıyla gerçekleşmezse İsrail, Lübnan’a yönelik daha geniş bir operasyon dalgası başlatacak. Bu da yeni bir savaş anlamına geliyor.” ifadelerini kullandı.
“UNIFIL İHLALLERİ RAPOR ETMEYE DEVAM EDİYOR”
İşgalci İsrail’in, geçtiğimiz günlerde Lübnan’da bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Geçici Görev Gücü (UNIFIL) askerlerine tankla ateş açmasını değerlendiren Dr. Yıldız, “UNIFIL, Mart 1978’de İsrail güçlerinin güney Lübnan’dan geri çekilmesini teyit etmek, uluslararası barış ve güvenliği yeniden sağlamak ve Lübnan hükümetinin bölgedeki kontrolünü yeniden sağlamaya yardımcı olmak amacıyla kurulan bir yapı. Her yıl görev süresi 1 yıl uzatılıyordu ancak geçtiğimiz Ağustos ayında İsrail ve ABD baskısı nedeniyle UNIFIL’in görevi son bir kez 2026 yılının sonuna kadar uzatıldı. Bu tarihten sonra UNIFIL, Lübnan’da yer almayacak. Ancak şu an görevde olan kurum, İsrail’in ihlallerini rapor etmeye devam ediyor.” dedi.
“AMAÇ BÖLGEDE ABD DESTEKLİ BİR GÜÇ OLUŞTURMAK”
Dr. Yıldız, İsrail’in şu an Mavi Hattın gerisinde Lübnan topraklarında uluslararası hukuka aykırı bir şekilde duvar örmeye başladığını hatırlatarak, sözlerini şu şekilde sürdürdü, “UNIFIL ise gelişmeleri an an takip ederek rapor ediyor. Her ne kadar İsrail’e karşı savunma gücü dahi olmasa da İsrail, barış gücü askerlerini hedef alıyor. Bunun için öne sürdüğü iddia ise, UNIFIL’in Hizbullah’ı etkisizleştirmek için bir adım atmıyor olması. Halbuki UNIFIL, Hizbullah’la savaşmak için kurulmuş bir yapı değil. Asıl amaç ise, görev süresi bitmeden yapının işlevine son vermek ve bölgede ABD destekli bir güç oluşturmak.”
“MÜZAKERE EDİLEMEYECEĞİ ANLAŞILDI”
İsrail, kurulduğu tarihten itibaren kuzey sınırındaki Lübnan’da kendisiyle uyumlu bir siyasi yapının oluşması için çalıştığını dile getiren Dr. Yıldız, “İç savaş sırasında Marunilerle kurduğu ittifak başarılı olamadığı gibi, sınırda Hizbullah’ın güçlenmesinin de önüne geçemedi. Şu an İsrail, Lübnan’da tam bir müttefik bulamayacağını biliyor. Her ne kadar ABD, İbrahim Anlaşmaları kapsamında Lübnan’ın İsrail ile normalleşeceğini öne sürse de Lübnan’ın kendi topraklarını işgal eden bir ülkeyle anlaşması halihazırda mümkün değil. Nitekim, kısa bir süre önce Cumhurbaşkanı Joseph Aoun, İsrail, işgalini artırmaya devam ettikçe ve Lübnan’dan geri çekilmedikçe müzakere masasına oturmayacaklarını dile getirdi. Halbuki, cumhurbaşkanı Lübnan ekonomik olarak ciddi anlamda bir krizin olduğundan dolayı finansal desteğe ihtiyaç duyduğu ve bunun için de ABD onayını almak zorunda olduğu için İsrail ile dolaylı yoldan bir anlaşma yoluna gitmekten başka çareleri olmadığını da belirtmişti. Ancak mevcut durumda Lübnan, İsrail’in güney Lübnan’da ördüğü duvarı BM’ye şikayet etmeye hazırlanıyor. Bir diğer ifadeyle Lübnan, düşmanı olan İsrail ile müzakere edemeyeceğini anlamış bulunuyor.” ifadelerine yer verdi.
ASIL PLAN TAMPON BÖLGE Mİ?
Dr. Yıldız, İsrail’in, güney Lübnan’da tampon bölge oluşturarak insansız bir alan yaratmayı planladığını söyleyip, sözlerine şu satırları ekledi, “Bu planın içinde daha önce orada yaşayan Lübnanlıların da geri dönmemesine dair stratejiler mevcut. Bunun için de güneydeki tüm alt yapıları tahrip edip, evleri yıkıp, ağaçları söküp, yolları imha ederek insanların evlerine dönmelerinin önüne geçiyor. Dolayısıyla da İsrail, müttefik bir Lübnan hükümeti bulamasa da sınırın ilerisinde insansız bir güney Lübnan oluşturarak işgali genişletmek için alan açmak istiyor. Bu nedenle de her gün bir saldırı gerçekleştiriyor. Bu aynı zamanda psikolojik anlamına da gelmekte. Zira Lübnanlıların yeniden bir savaş haline sokulmak istenmesi, toplum ve devlet arasındaki makasın da açılması demek.”
“SİLAHLARI TESLİM ETMEYECEĞİNİ NET BİR ŞEKİLDE DİLE GETİRDİ”
Hizbullah’ın, 26 Kasım 2024 tarihinden itibaren kapsamlı bir savunma pozisyonuna geçtiğini aktaran Dr. Yıldız, “Bu nedenle de İsrail ihlallerine karşılık vermiyor ya da veremiyor. Bu süreçte ise askeri kademenin yeniden yapılanması ve toparlanmak için zaman kazanmaya çalışıyor. Diğer taraftan bölgesel denklemde İran ve Suriye’de yaşanan gelişmeler karşısında da iç güvenliğini koruma altına almaya çalışıyor. Mevcut durumda silahların teslimi konusunda ciddi bir baskı olsa da Hizbullah kanadı silahları teslim etmeyeceğini net bir şekilde dile getirdi.” diye konuştu.
2026 MAYIS’TA GENEL SEÇİMLER YAPILACAK
Dr. Yıldız, Lübnan’da 2026 Mayıs’ta genel seçimlerin yapılacağını hatırlatarak, “Hizbullah şu an silahlarını vermemek ve siyasi meşruiyetini korumak adına seçimlere odaklanmış durumda. Şu an seçimlerin ertelenmesi için birtakım stratejiler geliştirdiğine dair yorumlar var. Ancak bu yorumlar Hizbullah’ın silahlarını orduya teslim etmemesi çerçevesinde yapılıyor.” ifadesini kullandı.
“YENİ BİR SAVAŞA SÜRÜKLENMEK İSTEMİYOR”
Hizbullah’ın, sembolik de olsa seçim hazırlıklarına başlamış durumda olduğunu söyleyen Dr. Yıldız, sözlerini şu şekilde sonlandırdı, “Çatışma noktasında ise yıl başından itibaren İsrail saldırıları Beyrut’a ilerlerse sınırlı bir cevap verebilir ancak hem seçimler hem de tansiyonu artırma yönündeki suçlamaların önüne geçmek adına Hizbullah kanadı yeni bir savaşa sürüklenmek istemiyor.”