Tanı Konulamayan Bir Sendromun Gölgesinde
Rauf Toraman’ın yaşadıkları, tanı konulamayan hastalıkların ne denli yıkıcı olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. 2021’de başlayan ve giderek dayanılmaz hale gelen ağrılar, Toraman’ın hayatını sessiz bir çöküşe sürükledi. Çoğu zaman yalnızca yatakta vakit geçirebilen ve idrarını ancak nefrostomi tüpleri aracılığıyla yapabilen hasta, yıllar süren çaresizliğin ardından nihayet doğru teşhise ulaşabildi.
İstanbul’da Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Tahir Karadeniz’in yönlendirmesiyle "ağrılı mesane sendromu" tanısı konulan Toraman için çığır açıcı bir operasyon planlandı. İnce bağırsaktan oluşturulan yapay mesane, hem fiziksel hem de psikolojik anlamda neredeyse tükenmiş olan hastaya yeniden yaşam umudu verdi.
Prof. Dr. Karadeniz, bu sendromun özellikle ileri evrelerinde klasik tedavilere yanıt vermediğini, cerrahi müdahalenin ise yüksek başarı oranına sahip olduğunu vurguladı.
“Mesane artık idrarı depolayamıyor, her damla büyük bir acıya dönüşüyordu” diyen Karadeniz, yapay mesane operasyonunun uzman ellerde %100 başarıyla sonuçlanabileceğini belirtti.
Toraman ise yaşadığı süreci şu sözlerle aktardı: “İdrar yapamamak değil, yaparken hissettiğim acı beni bitiriyordu. Beş yıl sonra ilk kez rahatça idrar yapabildiğimde yeniden doğmuş gibi hissettim.”
Hikayesi, yalnızca bir hastalığın değil; doğru tanının, uzmanlıkla yapılan bir ameliyatın ve insanın direncinin öne çıktığı bir iyileşme süreci olarak dikkat çekiyor.