Alzheimer’ın Sıfır Noktası Değişiyor
Zihin, yıllardır içeriden çözülmeye çalışılıyor. Oysa belki de bütün ipuçları sınırda gizliydi. Son bilimsel bulgular, Alzheimer hastalığının içsel değil çevresel bir tehditten doğabileceğini gösteriyor.
Gladstone Nörolojik Hastalık Enstitüsü’nün önderliğinde yapılan araştırmada, beynin içinde değil, onu çevreleyen damar sisteminde ve bağışıklık savunmasında genetik risklerin yoğunlaştığı tespit edildi. MultiVINE-seq adlı yeni bir analiz teknolojisi kullanılarak ölen bireylerin beyin sınır hücreleri incelendi.
Bulgular çarpıcı: Alzheimer riskiyle ilişkilendirilen genetik varyantların çoğu, nöronlarda değil; damarların iç yüzeyinde yer alan endotel hücrelerinde ve T hücrelerinde etkili.
Araştırmacılar, bu varyantların bağışıklık sistemiyle birlikte enflamasyonu artırarak hastalığı tetikleyebileceği görüşünde. Yani Alzheimer, yalnızca nöronların protein birikimiyle değil, dışarıdan gelen bağışıklık sinyalleriyle de gelişiyor olabilir.
Bu durum, tedavi yaklaşımlarını temelden sarsacak bir fikir sunuyor: Hastalığı durdurmak için yalnızca beyin içini değil, beyni çevreleyen sistemleri de hedef almak gerekebilir.
Alzheimer'ın başlangıç noktası değişiyor. Artık sadece beynin iç dünyasına değil, onu dış etkenlerden koruyan sınır sistemine de odaklanmak gerekiyor. Bilimin yönü, içeriden dışa değil, dıştan içe çevriliyor olabilir.