İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Sağlık Apandisit kanseri nedir? Genç yaşta görülme oranı neden artıyor?

Apandisit kanseri nedir? Genç yaşta görülme oranı neden artıyor?

Genç yaşlarda apandisit kanseri görülme sıklığı giderek artıyor. Medipol Sağlık Grubu'ndan Doç. Dr. Hüsnü Aydın, erken tanının önemine dikkat çekerek, bu kanserin genellikle apandisit ameliyatı sonrası patoloji raporlarıyla fark edildiğini belirtti.

Erken Tanı Hayati Önem Taşıyor

Son yıllarda, apandisit şüphesiyle yapılan ameliyatlar sonrasında, apandisit kanseri teşhisi konan vakaların sayısı giderek artıyor. Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hüsnü Aydın, bu tür kanserlerin özellikle genç yaş grubunda daha sık görüldüğünü ve 1980-85 doğumlu bireylerde vaka oranlarının 3 ila 4 kat arttığını belirtti.

Genç Yaşlarda Apandisit Kanseri: Neden Artıyor?

Apandisit kanseri, toplumda nadir görülen bir tümör türü olmasına rağmen, son yıllarda özellikle genç bireylerde daha fazla görülüyor. Genellikle apandisit tanısıyla yapılan cerrahi operasyonlar sırasında tesadüfen fark edilen bu kanser türü, erken tanı konulmadığı takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Doç. Dr. Aydın, bu kanserin tespitinde erken dönemde yapılacak doğru teşhis ve multidisipliner bir yaklaşımın çok önemli olduğunu vurguladı.

En Sık Görülen Türler: Nöroendokrin, Adenokarsinom ve Müsinöz Tümörler

Apandisit kanseri, nöroendokrin tümörler, adenokarsinomlar ve müsinöz tümörler gibi farklı alt tiplere ayrılıyor. Genç yaş grubunda en sık görülen türlerin nöroendokrin tümörler olduğunu ifade eden Doç. Dr. Aydın, bu türün daha iyi seyirli olduğunu belirtti. Diğer taraftan, adenokarsinomlar genellikle ileri yaşlarda görülüyor ve daha agresif seyrediyor. Müsinöz tümörler ise karın zarına yayılım yapabiliyor, bu yüzden tedavi süreci çok daha karmaşık olabiliyor.

Apandisit Kanseri Tanısı Genellikle Ameliyat Sonrası Konuluyor

Apandisit kanserleri çoğu zaman apandisit şüphesiyle yapılan ameliyatlar sonrası patoloji raporlarıyla fark ediliyor. Bu tür vakaların büyük kısmında, hastalar apandisit nedeniyle ameliyat edilirken, patoloji sonucunda kanser teşhisi konulabiliyor. Doç. Dr. Aydın, hastaların ameliyat sonrası patoloji raporlarını dikkatle incelemeleri gerektiğini ve doktorlarından bu konuda detaylı bilgi almalarını önerdi.

Tek Başına Apandisit Ameliyatı Yeterli Olmayabilir

Apandisit kanseri tedavisinde erken teşhis ve uygun tedavi planı çok kritik bir rol oynuyor. Erken evrelerde apandektomi (apandisin alınması) yeterli olabilirken, kanserin yayılımı durumunda ek tedaviler gerekebiliyor. Özellikle müsinöz kanserlerde hastalık karın zarına yayılabilir ve bu durum tedavi sürecini zorlaştırabilir. Adenokarsinomlar ise lenf nodları ve bağırsaklara yayılabilir.

Multidisipliner Yaklaşım: En İyi Tedavi İçin Birlikte Çalışmak

Apandisit kanseri tedavisinde cerrahi müdahale, onkoloji ve patoloji uzmanlarının bir arada çalışması oldukça önemli. Doç. Dr. Aydın, hastaların bir tümör konseyinde değerlendirilmesi gerektiğini, böylece en uygun tedavi planının oluşturulabileceğini söyledi. Erken tanı ve doğru tedaviyle, apandisit kanserlerinde başarı oranı oldukça yüksek.