İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Sağlık Aşırı sıcak ve nem 'uykunun baş düşmanları'

Aşırı sıcak ve nem 'uykunun baş düşmanları'

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Uyku Kliniği Sorumlusu Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, yüksek hava sıcaklığı ve nemin uyku kalitesini ciddi şekilde bozduğunu açıkladı.

KAYNAK: AA

Sıcaklığın yüksek derecelerde seyrettiği bu günlerde, özellikle akşam saatlerinde nem oranının artmasıyla bunaltıcı hale gelen hava, uyku düzenini ve kalitesini bozabiliyor.

Uyku ile sıcak hava ilişkisini AA muhabirine değerlendiren Prof. Dr. Akkoyunlu, normalde insanlarda 36,5-37 santigrat derece olan vücut ısısının uyku sırasında metabolizmanın yavaşlaması nedeniyle yarım santigrat derece kadar düştüğünü anlattı.

Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, "uyuyanın üzerine kar yağar" atasözünü anımsatıp, uyurken soğuğa karşı biraz daha hassasiyet ortaya çıktığını belirterek, uyku motivasyonunu ve derinliğini, sıcaklığın değil tam tersi vücut ısısının kısmen düşmesiyle birlikte oda ısısının da aynı şekilde düşük olmasının artırdığını ifade etti.

İdeal uyku için serin bir oda ve ağır bir örtü önerdiklerini aktaran Akkoyunlu, şunları kaydetti:

"Yaz aylarında hava sıcaklığının çok artması, 38-39 dereceleri bulması uyku ritminde de bozulma meydana getiriyor. Uykuya dalmada, uykuyu sürdürmede, uykunun derinliğinde problemler yaşanıyor. Terlemeyle beraber oluşan rahatsızlık hissi yine uykunun hem başlatılmasında hem de devam ettirilmesinde ciddi sıkıntılara yol açıyor. Sıcaklıkla beraber özellikle damarlarda genişlemeye bağlı olarak ciddi baş ağrısı meydana geliyor. Bu baş ağrısının oluşturduğu rahatsızlık hissi de hem kişinin dinlenmesini engelleyen bir uyku düzenine hem de uykunun kalitesinin, derinliğinin azalmasına neden oluyor. Bunları bir araya getirdiğimizde, sıcaklıkla beraber uykunun düzeninde ciddi bir bozulma ortaya çıktığını görüyoruz."

Asabiyet, halsizlik, yorgunluk ve tahammülsüzlük yaşanıyor

Prof. Dr. Akkoyunlu, bu süreçte uykusuz kalındığında, hava sıcaklığının da etkisiyle asabiyet, gün içerisinde performans düşüklüğü, halsizlik, yorgunluk ve sıcağa karşı tahammülsüzlük gibi durumların da yaşandığını dile getirdi.

Buradaki en önemli sıkıntılardan birinin de nem etkeni olduğuna dikkati çeken Akkoyunlu, şu bilgileri verdi:

"Bağıl nemin fazla olması sıcaklığın çok daha fazla hissedilmesine neden oluyor. Eğer kuru bir havadaysanız, gölgede olduğunuz zaman sıcaklığı çok daha az hissediyorsunuz. Fakat bağıl nemin artması, ısınmış bir su buharı, gölgede de aynı sıcaklığı hissetmenize neden oluyor. Bu nedenle nem arttığı zaman sizin gölgede de hissettiğiniz sıcaklık çok daha fazla oluyor. Buna bağlı olarak uyku esnasındaki rahatsızlık daha da artıyor."

Akkoyunlu, Nem oranı ile oksijen oranının ters orantılı olduğunu vurgulayarak, "Nem arttıkça oksijen oranında azalma meydana geliyor, yeterince nefes alınamadığı hissiyatı oluşabiliyor. Nem ve sıcaklık beraber çalışıyor. Hava sıcaklığı nemi de artırıyor ve bununla birlikte ciddi şekilde uyku kalitesini bozuyorlar. Yani uykunun düşmanı diyebiliriz." değerlendirmesini yaptı.

"Klima fanı tavana doğru verilmeli, ayarı çok hızlı düşürülüp yükseltilmemeli"

Akkoyunlu, sıcaklık ve nem yüksek olduğunda yapılması gerekenlere yönelik şu önerilerde bulundu:

"Bu dönemlerde çok fazla egzersiz yapılmamasını öneriyoruz. Bol miktarda sıvı tüketilmesini, mümkünse serinletici tedbirler alınmasını tavsiye ediyoruz. Klimayı açmayı ama direkt karşısında durmamayı öneriyoruz. Çünkü klima çarpmaları da hem enfeksiyonel rahatsızlıklara hem de kas ağrılarına neden olabiliyor. Bu nedenle mümkünse ortamın soğutulması, olabildiğince nemin azaltılması ciddi bir rahatlatıcı faktör olabilir. İnsan yaşamı için ideal oda ısısı 23 derecedir. Bunu sağlamak kaliteli bir uyku için oldukça değerlidir. Pencerenin karşısında da durmamak gerekir. Çünkü rüzgar, vücudunuzda geldiği bölgenin sıcaklığını düşürüyor ama genel bir rahatlama sağlamıyor. Hem klimanın hem rüzgarın bölgesel verdiği etkiye bağlı olarak, o bölgede kas ağrıları, hassasiyette bozulmalar, örneğin yüze değiyorsa yüz felcini çok daha sık görüyoruz bu süreçlerde. O nedenle klima fanının tavana doğru verilmesini, ayarının çok hızlı düşürülmemesini veya yükseltilmemesini öneriyoruz."