İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Sağlık "Asya kaplanı" bu kişileri daha kötü etkiliyor

"Asya kaplanı" bu kişileri daha kötü etkiliyor

Saldırgan bir sivrisinek türü olan Asya kaplan sivrisineğinin en çok kimleri etkilediği açıklandı.

MUHABİR: Berrin Ozan Yeşiltepe

AA - Medipol Pendik Üniversite Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Bengisu Ay, Asya kaplanı olarak bilinen istilacı sivrisinek türü hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Medipol'den yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Ay, istilacı sivrisinek türünün Afrika ve Asya ülkeleri ile bazı Avrupa ülkelerinde bulunduğunu, ülkemizde ise Batı Karadeniz bölgesinde olabileceğini aktardı.

Ay, sivrisinek ısırığından sonra ısırık bölgesinde şiddetli kaşınma, birkaç saat içinde kabarıklık, sivilce benzeri şişlik ve plak tarzında görüntü oluşabileceğini belirtti.

Saldırgan bir sivrisinek türü olan Asya kaplan sivrisineğinin, Dang humması, sarı humma, chikungunya, Zika ve Batı Nil virüsü gibi hastalık etkenlerini taşıdığını bildiren Ay, "Bu hastalık türleri ülkemizde pek beklenmeyen hastalıklar ancak istilacı sineklerin çoğalmasıyla sıklığında artış yaşanabilir. Alerjik bünyeli kişilerde boğaz şişmesi, yayılmış kurdeşen, bayılma veya hırıltıyla hayatı tehdit edebilecek düzeye gelebilen alerjik reaksiyonlara neden olabilir.” ifadelerini kullandı.

Asya kaplanı sivrisineğinin Türkiye’deki sivrisinek türlerinden daha farklı bir vücut yapısı ve biyolojiye sahip olduğundan ısırık sonrası oluşan cilt reaksiyonlarının daha alevli olacağını vurgulayan Ay, şunları kaydetti:

"Sivrisineklerle mücadelenin iki basamağı var. Birincisi kamu kuruluşlarının sivrisinekler ve vektörlerle mücadelede alacağı önlemler ikincisi ise kişilerin bireysel alacağı önlemler. İlaçlama, kontrolsüz su birikintileri yok edilmeli ve çevre temizliği eksiksiz yapmalı. İnsanlar evlerinde sineklerin ortamlara girmesini önleyici pencere teli, cibinlik gibi bariyer önlemler almalı. Sivrisineklerin fazla olduğu saatlerde dışarıda bulunulmamalı ya da koruyucu ürünler vücuda sıkılmalı.”