Beynin Elektriksel Uyarımıyla Aşırı Yeme Davranışı Azaltılabilir
Yeni bir araştırma, beynin elektriksel uyarımı yoluyla aşırı yeme (tıkınırcasına yeme) bozukluğunun etkili biçimde tedavi edilebileceğini gösterdi.
Bu çarpıcı bulgular, İngiliz Daily Mail gazetesinde yayımlandı.
Araştırmaya göre, bu tür beyin uyarımı tedavisi uygulanan bireylerde aşırı yeme nöbetlerinin sıklığı altı hafta içerisinde ayda ortalama 20 seferden 6 sefere düştü.
Ayrıca katılımcılar, tedavi başlangıcından itibaren yaklaşık 4 kiloya kadar kilo kaybı yaşadı. Bu sonuçlar, beynin elektriksel uyarımıyla hem aşırı yeme bozukluğunun hem de kilo kaybının desteklenebileceğini ortaya koyuyor.
tDCS Teknolojisi: Beyin Uyarımıyla Davranış Kontrolü
Çalışmada kullanılan yöntem, “Transkraniyal Doğru Akım Uyarımı” (tDCS) olarak bilinen bir teknik.
Bu yöntemle beynin belirli bölgelerine — genellikle motor korteks veya ön alın korteksine — düşük seviyede ve güvenli elektrik akımı uygulanıyor.
Uygulama invaziv değil; yani herhangi bir cerrahi müdahale gerektirmiyor.
Akım, saçlı deriye yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla beyin dokularından geçiriliyor.
Bu süreç, kişinin yemek yeme davranışlarını tetikleyen veya kontrolsüz hale getiren belirli beyin devrelerini hedef alıyor.
Evde Uygulanabilecek Bir Tedavi Yöntemi
Araştırmanın baş yazarı, King’s College London bünyesindeki Psikiyatri, Psikoloji ve Sinirbilim Enstitüsü (IoPPN) araştırmacısı Dr. Michaela Flynn, şu değerlendirmede bulundu:
“Mevcut tedaviler, aşırı yeme bozukluğu olan bazı bireylerde etkili olsa da, birçok kişi için daha fazla seçeneğe ihtiyaç duyuluyor.”
Flynn ayrıca bu çalışmanın, aşırı yeme bozukluğunun tedavisi için evde uygulanabilecek yeni bir tedavi seçeneğini araştıran ilk çalışma olma özelliğini taşıdığını vurguladı:
“Çalışmamız, farklı ve yenilikçi bir yaklaşımı inceleyen önemli bir adım.”
Aşırı Yeme Bozukluğu Nedir?
Aşırı yeme bozukluğu (Binge Eating Disorder), bireyin kısa bir süre içinde aşırı miktarda yemek tüketmesi ve sonrasında kontrol kaybı ve suçluluk duygusu yaşamasıyla karakterize edilir.
Bu bozukluk psikolojik kökenli olup, hem fiziksel sağlığı hem de yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.
Uzmanlar, geleneksel terapilerin yanı sıra yeni tedavi seçeneklerine büyük ihtiyaç olduğunu belirtiyor.
Bu araştırma, beyin uyarımı yoluyla davranış değişikliği sağlama konusunda umut verici bir gelişmeye işaret ediyor.
Özellikle evde uygulanabilirliği sayesinde, tDCS yöntemi yaygın bir tedavi alternatifi olma potansiyeline sahip.
Uzmanlar, daha geniş kapsamlı klinik çalışmalarla bu yöntemin uzun vadeli etkilerini ve güvenliğini araştırmayı sürdürüyor.