İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Sağlık Bilekteki ağrıya dikkat!

Bilekteki ağrıya dikkat!

Bez sıkarken, kavanoz kapağını açarken veya cam silerken el bileğinizde aniden şiddetli ağrı mı oluşuyor? El bileğinize yüklenerek doğrulmakta güçlük mü çekiyorsunuz? Spor aktivitelerinde el bileğinizde oluşan şiddetli ağrıdan mı yakınıyorsunuz? Yanıtınız ‘evet’ ise sorununuzun nedeni, el bileğinde gelişen ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyecek boyutlarda ağrıya neden olabilen ‘ganglion kisti’ olabilir!

Ellerin en sık görülen iyi huylu kistleri olan ganglionlar, eldeki tüm yumuşak doku tümörlerinin yaklaşık yüzde 50-70'ini oluşturuyorlar. Genellikle el bileğinin dorsal (sırt) ve volarının (el ayası) yanı sıra parmaklarda da gelişebiliyorlar. Çapı 1-2 cm büyüklüğe ulaşabilen bu kistlerin yaklaşık yüzde 50’si kendiliğinden geçebiliyor. Eğer kaybolmazlarsa tedavi gerektiriyor, zira kozmetik problem oluşturmalarının yanı sıra el bilek kullanımında şiddetli ağrıya ve akabinde fonksiyon kısıtlanmasına da neden olabiliyorlar.  Acıbadem Fulya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji / El Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Kahraman Öztürk, el bileklerinde ve parmaklarında görülen ganglionların fark edildiklerinde hekime başvurmanın önemli olduğuna dikkat çekerek, “Bu kistler zamanla el bileğinin hareketlerini ciddi boyutlarda kısıtlayabilen şiddetli ağrıya yol açabiliyor. Ayrıca özellikle bağ yırtığı ile birlikte olan ganglionlar tedavi edilmezlerse karpal kemiklerde ilerleyici dejenerasyon ile el bileğinde instabiliteye, yani kararsızlığa, dengesizliğe neden olabiliyorlar.” diyor. 


Yavaş büyüyen şişliğe dikkat!

Dünyada görülme sıklığı ile oranladığımızda ülkemizde her yıl yaklaşık olarak 25 bin kişide ‘ganglon kistleri’ teşhis ediliyor. Kimlerde nasıl ve neden ortaya çıkacağı bilinmeyen bu kistler kadınlarda daha sık görülüyor. Hastaların en az yüzde 10’unda önceden belirli bir travmatik hikaye oluyor ve tekrarlanan küçük travma, ganglion gelişimine yol açabiliyor. İçi müsin, bir başka deyişle sümüksü sıvı ile dolu bu kistler genellikle eklem kapsülü, karpal kemikler arası bağlar, tendon veya tendon kılıfının üzerinde oluşuyor. Kist düzgün sınırlı, beyaz ve yarı saydam görünüyor. Ganglionlar çoğunlukla yavaş büyüyen şişlik ile ortaya çıkıyor. Prof. Dr. Kahraman Öztürk, şişliğe ağrı, güçsüzlük ve kavrama kuvvetinde azalmanın da eşlik edebileceğini belirterek, “Hastalar sıklıkla, artan aktivite döneminden sonra şişliğin büyüdüğünden ve ağrının ilave olduğundan yakınıyorlar.” diyor. 


Ağrının nedeni ‘gizli’ ganglion 

Özellikle el bileği dorsalinde, şişliğe yol açmadan ağrı ile ortaya çıkan gizli ganglionlar da sık görülüyor. Gizli dorsal el bilek ganglionları 5mm’den küçük oldukları için fark edilmeyen kistik lezyonlar olarak nitelendiriliyor. Prof. Dr. Kahraman Öztürk, gizli dorsal el bilek ganglionlarının gözle görülebilen ganglionlardan daha fazla ağrı şikayetine yol açabildiklerini vurgulayarak, “Gizli ganglionlar, açıklanamayan el bilek ağrısının sorumlusu olabiliyor ve orantısız bir şekilde hassas özellik gösteriyorlar. Bu tip ganglion kistleri el bileği üzerinde kalkma hareketi, kuvvetli kavrama, döndürme hareketi ve spor aktivitelerinde şiddetli ağrıya neden olabiliyor.” diyor. 


Nasıl teşhis ediliyor?

Klinik olarak yumuşak kıvamda şişliğin olması, muayenede bastırınca kist sıvısının hareket etmesi ve kistin ışık geçirmesi (transülliminasyonu) genellikle tanı için yeterli oluyor. Kistin uzanımı ve büyüklüğünün değerlendirilmesi için ultrason ve karpal kemik tutulum değerlendirilmesi için radyografi yöntemine başvuruluyor. Manyetik rezonans görüntüleme daha çok "gizli ganglion" durumunda gerekli oluyor.  


Tedavi ‘cerrahisiz yöntem’ ile başlıyor

Ganglion kistinin tedavisi cerrahi olmayan yöntemlerle başlıyor. El bilek istirahat atel kullanımı ve zorlu aktivitelerden kaçınma gibi ameliyatsız yöntemler ile ganglion kisti yüzde 40-50 oranında kendiliğinden düzeliyor. El bilek atelinin 3 ay devamlı kullanılmasıyla ağrı ortadan kalkabiliyor ve kist küçülebiliyor. Yine de yüzde 60 civarında nüks ihtimali bulunuyor. Kist içeriğinin ultrason eşliğinde boşaltılması şeklinde gerçekleşen tedavide de aynı oranda nüks gelişebiliyor. Prof. Dr. Kahraman Öztürk, volarinde atardamara komşu olan şişliğin istirahat ateli ile küçülmemesi veya büyümeye devam etmesi durumunda ise cerrahi tedaviye başvurulduğunu belirterek, “El bileğinin dorsal ganglionlarında aktivite ile ortaya çıkan veya spor sırasında artan ağrıda da cerrahi tedavi uygulanıyor.” diyor. 


Artroskopik cerrahi tercih ediliyor

Cerrahi işlem, ganglion kistinin açık veya artroskopik (endoskop ile gerçekleştirilen minimal invazif cerrahi) yöntemle çıkartılmasını içeriyor. Prof. Dr. Kahraman Öztürk, cerrahi eksizyon, yani kitlenin vücuttan alınmasının ganglion kistinin tedavisinde altın standart olmaya devam ettiğine işaret ederek, “El bileği dorsalinde şişlikle seyreden kistler ile gizli dorsal el bilek kistleri artroskopik eksizyon yöntemiyle başarılı bir şekilde tedavi edilebiliyor. Pedikül, bir başka deyişle kist sapı ve tüm ganglion yapısının çıkartılmasını içeren cerrahi teknikler sayesinde kistlerin nüks oranları da önemli ölçüde azaldı. Volar ganglionların nüks oranı ise biraz daha yüksek oluyor.” diyor.  Ortopedi ve Travmatoloji / El Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Kahraman Öztürk, ganglionun artroskopik olarak vücuttan çıkartılmasında açık cerrahi ile aynı başarı oranı elde edildiğini belirterek, sözlerine şöyle devam ediyor: “Ayrıca açık cerrahi sonrasında el bileğinde kısmi hareket kısıtlılığı, enfeksiyon, nöroma (sinirin iyi huylu tümörü), yara izi ve keloid görülebiliyor. Ganglionun artroskopik olarak çıkartılması sonrasında ise kozmetik olarak daha az yara izi kalıyor ve hasta el bileğini daha erken kullanmaya başlıyor.”

HABER MERKEZİ