İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Sağlık Bir Yıl Vaping, Bir Ömür Oksijen: Genç İçin Geri Dönüş Yok

Bir Yıl Vaping, Bir Ömür Oksijen: Genç İçin Geri Dönüş Yok

Ürdün’de 16 yaşındaki genç, bir yıl boyunca gizli gizli elektronik sigara kullandıktan sonra "patlamış mısır akciğeri"ne yakalandı. Artık ömür boyu oksijen bağımlısı.

16 Yaşındaki Ürdünlü Genç, Elektronik Sigara Nedeniyle Ömür Boyu Oksijen Bağımlısı Oldu

Bir yıl boyunca gizlice elektronik sigara kullanan 16 yaşındaki Ürdünlü genç, kalıcı akciğer hasarına yol açan nadir bir hastalığa yakalandı. Genç artık hayatı boyunca oksijen tüpü taşımak zorunda.

Ürdün’de yaşanan trajik olay, elektronik sigaranın gençler üzerindeki etkilerine dair endişeleri bir kez daha gündeme taşıdı. 16 yaşındaki bir genç, yaklaşık bir yıl boyunca ailesinden gizli şekilde elektronik sigara (vape) kullandıktan sonra, tıbbi adı bronşiolitis obliterans olan ve halk arasında “patlamış mısır akciğeri” olarak bilinen ciddi bir solunum hastalığına yakalandı.

Sürekli Oksijen Tüpüyle Yaşamak Zorunda

Solunum yetmezliği nedeniyle hastaneye kaldırılan genç, artık taşınabilir oksijen tüpü olmadan nefes alamıyor. Doktorlar, genç hastanın ömür boyu oksijen desteğine ihtiyaç duyacağını belirtiyor. Oksijen cihazıyla birlikte okuluna devam eden genç, yaşıtlarının aksine artık hiçbir fiziksel aktiviteye katılamıyor.

“Patlamış Mısır Akciğeri” Nedir?

Göğüs hastalıkları uzmanı Dr. Hummam Al-Shaqqi, hastalığın temel nedeninin “diacetyl” adlı kimyasal madde olduğunu söylüyor. Bu madde, ilk olarak patlamış mısır fabrikalarında çalışan işçilerde görülen benzer vakalarla dikkat çekmişti. Diacetyl, aynı zamanda pek çok elektronik sigara aromasının içeriğinde de bulunuyor.

Elektronik Sigaralar Sandığınız Kadar Güvenli Değil

Dr. Al-Shaqqi’ye göre, elektronik sigaralar klasik sigaralar kadar zararlı olabilir. “Bu ürünler başlangıçta daha güvenli olarak tanıtıldı, ancak artık çok daha hızlı ve agresif etkilerle karşılaşıyoruz,” diyen uzman, genç hastanın durumunu bunun dramatik bir örneği olarak gösterdi.

Kolay Erişim, Sosyal Medya ve Aromalı Cazibe

Uzmanlara göre elektronik sigaraların gençler arasında hızla yayılmasının sebeplerinden biri kolay erişim. Online satış kanallarının denetimsizliği ve sosyal medyadaki “cool” tanıtımlar da bu yaygınlaşmayı artırıyor. Özellikle meyve, kahve ve sakız gibi aromalar, genç kullanıcıları cezbediyor.

“Vape Dili” ve Diğer Yan Etkiler

Son zamanlarda gözlenen bir diğer yan etki ise “vape dili” olarak adlandırılan durum. Bu rahatsızlık, tat alma duyusunun kaybı, ağızda yara ve iltihap oluşumu gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Dr. Al-Shaqqi, bu durumun elektronik sigaradaki kimyasalların ağız dokuları üzerindeki tahrip edici etkisini ortaya koyduğunu belirtiyor.

Hangi Belirtilerde Alarm Verilmeli?

Uzmanlar, şu semptomların ciddiyetle ele alınması gerektiğini vurguluyor:

Sürekli öksürük

Nefes darlığı

Göğüs ağrısı veya baskı hissi

Tat kaybı ve ağız yaraları

Bu belirtiler özellikle gençlerde görülüyorsa zaman kaybetmeden bir uzmana başvurulması öneriliyor.

Sonuç ve Uyarı Çağrısı

Dr. Al-Shaqqi, elektronik sigara kullanımının toplumda hafife alındığını ancak sonuçlarının çok ağır olabileceğini hatırlattı. “Gençlerimizin sağlığı sosyal medya trendlerinden daha değerli. Bu ürünler, yalnızca nikotin bağımlılığı değil, kalıcı organ hasarı da yaratıyor,” dedi.

Ayrıca, bu ürünlerin tanıtımı ve satışının daha sıkı denetim altına alınması, okullarda ve medya platformlarında farkındalık kampanyalarının artırılması gerektiğini ifade etti.