İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Sağlık Burnunuz Akıyor, Başınız Ağrıyor mu? Bahar Sandığınızdan Zor Geliyor

Burnunuz Akıyor, Başınız Ağrıyor mu? Bahar Sandığınızdan Zor Geliyor

Bahar ayları, doğanın yeniden canlanmasıyla birlikte insan bedeninde ve zihninde uyum zorluklarına yol açıyor. Bahar yorgunluğu geçici bir durum olarak gözlemlenirken, güneş ışığı, dengeli beslenme ve düzenli uyku gibi önlemlerle bu dengenin korunması mümkün.

MUHABİR: Sibel Çınar

Mevsim Geçişlerinde Vücut ve Zihin Dengesini Korumak Mümkün mü?

Doğa uyanıyor, ağaçlar yeşeriyor, güneş yüzünü daha fazla gösteriyor... Ancak vücudumuz bu bahar coşkusuna neden aynı tempoda yanıt veremiyor?

Türkiye, dört mevsimi yaşayan nadir coğrafyalardan biri. Bahar aylarının gelişiyle birlikte doğa adeta yeniden hayat bulurken, insan bedeni ve zihni bu hızlı değişime her zaman kolay ayak uyduramıyor. Baharın getirdiği polenler, hormonlardaki dalgalanma, ani hava değişimleri ve artan güneş ışığı; özellikle şehir hayatında yaşayan bireyler için zorlu bir uyum sürecini beraberinde getiriyor.

Bahar Yorgunluğu Nedir, Neden Olur?

Bahar yorgunluğu; bedensel yorgunluk, uyku düzensizlikleri, ruhsal dalgalanmalar, baş ağrısı ve alerjik tepkilerle kendini gösteren geçici bir durum. Vücudun yeni mevsim koşullarına adaptasyon süreci olarak tanımlanabilir. Güneş ışığının artmasıyla birlikte melatonin azalırken serotonin üretimi artıyor; bu hormonal geçiş, iç dengeyi zorluyor.

Alerji: Doğanın Değil, Bağışıklığın Alarmı

Özellikle ilkbaharda polen yoğunluğu artıyor. Bağışıklık sistemi zararsız olan bu parçacıkları tehdit olarak algılayınca, burun akıntısı, göz yaşarması, halsizlik gibi semptomlar ortaya çıkıyor. Bu tepkiler yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel performansı da düşürüyor.

Bilinçli Geçiş: Vücudu ve Ruhumuzu Korumak

Uzmanlara göre bu geçici dengesizlikle başa çıkmak mümkün. Bahar aylarında:

Güneş ışığından düzenli faydalanmak,

Dengeli ve doğal beslenmek,

Hafif egzersizleri ihmal etmemek,

Uyku düzenine sadık kalmak büyük önem taşıyor.

Vücuda kulak vermek, mevsimsel geçişlerde direnci artıran en etkili yöntemlerden biri. Baharın getirdiği bu değişimi fark etmek ve ona uygun yaşam alışkanlıkları geliştirmek, hem bedensel hem zihinsel sağlığı koruyor.

SONUÇ: Bahar Gelirken Kendimizi İhmal Etmeyelim

Doğa her yıl kendini yeniliyor. Bu döngü, insan için de bir yenilenme fırsatı sunuyor. Bu bahar; yalnızca doğayı değil, kendi iç dünyamızı da dinlemeyi, yavaşlamayı ve bedenimize iyi bakmayı ihmal etmeyelim. Unutmayalım: Güçlü olmak her zaman koşmak değil, bazen durup kendini toparlamaktır.