İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Sağlık Çocuklarınıza depremi anlatın

Çocuklarınıza depremi anlatın

Çocuk Psikoloğu Arzu Yazar, deprem sonrası çocuklarda oluşan korku ve kaygı durumuna dikkat çekti. Yazar, “Aileler olaylara anlam kattığında ve duygu yüklediğinde çocuklar da korkuyor. Onlara bu durumu normalleştirerek anlatırsak korkularının önüne geçmiş oluruz” dedi

İstanbul Silivri açıklarında meydana gelen ve Kandilli Rasathanesi’nden alınan verilere göre 5.7 şiddetinde olan deprem sonrası ailelerle birlikte çocuklarda da kaygı durumu ortaya çıktı. Depremi ilk kez yaşayan çocukların bazıları okula gitmekten korkarken bazıları ise ailesinin yanından ayrılmadı. Çocuk Psikoloğu Arzu Yazar deprem sonrası çocuklarda görülen kaygı durumu hakkında ebeveynleri uyardı. Çocuk Psikoloğu Arzu Yazar, “Öncelikle hayatın bazı gerçeklerini kabul etmek gerekiyor. Bunlardan biri doğal afetler. Çocuklara bu durumu normalleştirerek anlatırsak onlar çok fazla korkmayacaktır. Olaylara anlam kattığımızda ve duygu yüklediğimizde onlar daha fazla korkarlar. Ailenin yüz ifadesi, korkusu çocuğa yansır” diye konuştu.

Adapte olamazlar
Ailelerin olaya sakin bir şekilde yaklaşması gerektiğini ifade eden Arzu Yazar, “Çocukları günlük hayatı yaşamaya teşvik etmemiz gerekiyor. Çocuğun bir deprem anında ne yapmak gerektiğini bilmesi gerekiyor. Aile, çok basit bir dille çocuğa depremi anlatmalı. Çok duygu yüklememek önemli. ‘Korkunç, felaket, her şey yıkılacak’ demek bizim zihnimizdeki korkular. Çocuk bu korkuları bilmiyor. Çocuklar yetişkinler gibi hemen adapte olamayabilir, korku dünyasının içinde sıkışabilirler. O nedenle onlara bir kaos sunmadan net bir şekilde anlatırsak daha iyi olacaktır” ifadelerini kullandı.

arzu yazar

Desteğe ihtiyaç var mı?
Korku ve kaygının bulaşıcı olduğuna dikkat çeken Yazar, “Depremi ne kadar saklasak da bir haber bülteninde bile çocuğun karşısına çıkacaktır. Çocuklar bunlara maruz kaldıklarında aileler bunların hayatın bir gerçeği olduğunu belirterek konuşmalıdır. Çocuklarla konuşabildiğimiz her şey normalleştirilmiştir. Normalleştirilen her şey ile baş edilebilir. Korku oluştuğunda ise ebeveyn çocukla konuşmalıdır. Bu somutlaştırılır ve konuşulabilir hale getirilirse aile içinde halledilebilir. Aile desteğine rağmen çocuk hala bir şeylerden korkuyorsa bir uzman desteği daha etkili olacaktır. Çünkü kaygı ve korku bulaşıcıdır. Bazen ufak bir kaygı ve korku giderek büyüyebilir ve benzer şeylere tepki vermesine sebebiyet verebilir” dedi.

Bu beliritlere dikkat!
Çocuk Psikoloğu Arzu Yazar son olarak çocuklarda görülebilecek korku belirtilerini şöyle sıraladı:

“Çocuk bir yere gitmek istemeyebilir. Okula gitmek istemez, evden ayrılmak istemez, ebeveynlerini sürekli yanlarında ister, yalnız kalmaktan korkar, güvende hissetmek adına ebeveynlerine daha yapışık bir hal alır. Çocuk nerede güvendeyse oraya çekilecektir.”