DEHB İlaçları: Görünmeyen Kazançların Anatomisi
Trafikte kırmızı ışıkta durmak, öfke anında sessiz kalmak ya da alkol teklifine “hayır” diyebilmek… Bu küçük gibi görünen kararlar, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) yaşayan birçok insan için sanılandan çok daha zor. Ancak son dönemde yayımlanan bir araştırma, ilaç tedavisinin bu zorlukları aşmada tahmin edilenden daha büyük bir rol oynayabileceğini gösteriyor.
Risk Haritasının Değişimi
İsveç’te yürütülen ve 148 binden fazla kişiyi kapsayan çalışmada, ilaç tedavisine başlayan DEHB’li bireylerde sadece günlük dikkat sorunlarının değil; aynı zamanda intihar girişimi, madde kullanımı, trafik kazası ve suç işleme oranlarının da belirgin şekilde azaldığı görüldü.
Özellikle metilfenidat (Ritalin) kullananlarda bu düşüş daha çarpıcı. Araştırmacılar, bu etkinin temelinde dürtü kontrolü ve odaklanma kapasitesindeki iyileşmenin yattığını düşünüyor.
İstatistiklerin Ötesinde Bir Hikâye
Rakamlar, tedavi sonrası intihar davranışında yüzde 17, madde kullanımında yüzde 15, trafik kazalarında yüzde 12, suç teşkil eden davranışlarda ise yüzde 13 oranında azalma olduğunu söylüyor. Tekrarlayan vakalarda bu oranlar kimi zaman yüzde 25’e kadar çıkıyor.
Ancak mesele sadece rakamlar değil; bu, hayatın kritik anlarında frene basabilmekle ilgili. Bir kavga sırasında yumruğunu indiren genç, direksiyon başında öfkesine yenik düşmeyen sürücü ya da yalnızlıkla başa çıkmak için alkol yerine terapiyi tercih eden yetişkin… Bunların her biri istatistiklerin içinde saklı küçük hikâyeler.
Görünmeyen Engeller, Zor Bulunan Çözümler
Araştırmanın altını çizdiği bir diğer nokta ise tedaviye erişim zorlukları. İngiltere’de DEHB tanısı aldıktan sonra ilaç kullanmaya başlamak için uzman randevusunu beklemek yıllar sürebiliyor. Türkiye’de de tablo farklı değil; tanı oranları son 30 yılda neredeyse iki katına çıkmasına rağmen, doğru tedaviye ulaşmak hâlâ zor. Üstelik ilaç tedavisi yan etkiler nedeniyle tartışmalı: uyku bozukluğu, iştah kaybı ve baş ağrısı gibi sorunlar hâlâ çözüm bekliyor.
Bir Sağlık Meselesinden Fazlası
Uzmanlara göre DEHB tedavisi yalnızca bireyin yaşam kalitesini artırmakla kalmıyor; toplumun genel güvenliğini de olumlu etkiliyor. Tedavi edilmeyen DEHB, madde bağımlılığına, kazalara ve suç oranlarında artışa zemin hazırlayabiliyor. Kimi zaman teşhis konulmamış bir DEHB, bir insanı yavaş yavaş ceza adalet sisteminin içine çekebiliyor.
Araştırma, bu ilaçların “günlük yaşamda işleri biraz kolaylaştırmak”tan çok daha fazlasını yapabileceğini gösteriyor. Belki de mesele, dikkatini toplayabilmekten öte; hayatın kritik dönemeçlerinde doğru yöne dönebilmek.