İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Sağlık Dijital ekranlar gözleri yoruyor: Uzmanlardan kritik uyarı

Dijital ekranlar gözleri yoruyor: Uzmanlardan kritik uyarı

Uzmanlar, uzun süre dijital ekrana bakanlarda göz yorgunluğu sendromu görüldüğünü, basit önlemlerle şikâyetlerin azaltılabileceğini belirtiyor.

Dijital Çağın Görünmez Bedeli: Ekranlar Gözlerimizi Sessizce Yoruyor

İstanbul – Günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası hâline gelen dijital ekranlar, artık yalnızca iletişim ve iş dünyasının değil, sağlık tartışmalarının da merkezinde. Telefon, tablet ve bilgisayar karşısında geçirilen uzun saatler, uzmanların “göz yorgunluğu sendromu” olarak tanımladığı yeni bir çağ hastalığını gündeme taşıyor.

Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Arif Koytak’a göre bu sendromun en belirgin habercisi, göz kuruluğu. Yanma, batma, kaşıntı ya da kızarıklık gibi şikâyetler yalnızca başlangıç. Odaklanma güçlüğü, geçici bulanık görme, baş ağrısı ve uyku isteği gibi semptomlar, dijital ekrana bakan milyonlarca kişinin günlük yaşamını gölgeleyen sonuçlardan sadece birkaçı.

Neden Bu Kadar Yoruluyoruz?

Göz kaslarının sürekli aktif kalması, ekrana dikkat kesildiğimizde göz kırpma sayısının dakikada 15–20’den 5–6’ya düşmesi ve ekran ışığının şiddet değişimleri… Tüm bu etkenler birleştiğinde gözler, farkında olmadan maratona zorlanıyor. “Yakına bakmak her yaşta kasları yorar” diyen Koytak, özellikle çalışan nüfusun yüzde 70-80’inde bu tabloya rastlandığını ve günlük ekran süresinin ortalama 6–8 saate ulaştığını belirtiyor.

Çözüm Basit Ama Vazgeçilmez

İyi haber şu ki bu sendrom kalıcı bir hasar bırakmıyor. Ancak göz sağlığına özen göstermeyenlerde performans kaybı ve yaşam kalitesinde düşüş kaçınılmaz. Uzmanlar, gözlüğü olması gerekenlerin ekran karşısına mutlaka doğru numaralı gözlükle oturmasını, ekranın göz hizasından biraz aşağıda konumlandırılmasını ve 50–60 santimetre mesafeden kullanılmasını öneriyor.

Her yarım saatte kısa molalar vermek, 4 metre ve üzerindeki bir noktaya bakarak göz kaslarını gevşetmek, unuttuğumuz göz kırpma refleksini bilinçli olarak hatırlamak basit ama etkili önlemler arasında. Ayrıca dizüstü bilgisayarın masa başı kullanımda gözü daha fazla zorladığını, bu yüzden tercih edilmemesi gerektiğini vurguluyor Koytak.

Gözlerin Gece Dinlenmeye İhtiyacı Var

Uzmanlara göre asıl tamir zamanı uyku. Gün içinde yoğun mesai yapan göz kasları ve retina hücreleri, gece uykusunda yenileniyor. Bu nedenle geç saatlere kadar ekran karşısında kalmak, yalnızca göz yorgunluğunu değil uyku düzenini de bozarak sorunları katlıyor.

Dijital çağda gözlerimiz, fark etmeden en büyük mesaiyi yapan organlarımızdan biri hâline geldi. Artık mesele yalnızca iş yetiştirmek ya da sosyal medyada vakit geçirmek değil; aynı zamanda göz sağlığını koruyarak geleceğe bakabilmek.