Günümüzde beslenme dünyasında klasik “3 öğün” kuralı tartışma konusu haline geldi. Peki, günde kaç öğün yemek gerçekten gerekli? Tek öğünle beslenmek mümkün mü? Beslenme uzmanları bu sorulara farklı yanıtlar veriyor ve modern diyet trendleriyle birlikte öğün sayısı yeniden tartışmaya açıldı. İşte detaylar:

3 Öğün Diyeti
Geleneksel diyetisyenler yıllardır “3 ana öğün, 2-3 ara öğün” modelini öneriyor. Ancak bazı uzmanlar bu görüşü kalıplaşmış buluyor.
Geleneksel diyetin avantajları:
Kan şekeri seviyesini dengede tutuyor.
Açlık krizlerini önlüyor.
Peki, bu model herkes için uygun mu? Bazı kaynaklar, 3 öğünlü modelin uzun vadede metabolizma hızını artırabileceğini belirtiyor. Ancak yeni araştırmalar, öğün sayısından ziyade gün içindeki yemek yeme süresinin daha belirleyici olduğunu gösteriyor.
Moda Olan Tek Öğün Diyeti (OMAD)
OMAD (One Meal A Day), yani günde tek öğün beslenme, özellikle kilo kontrolü ve uzun açlık dönemlerini desteklemek için popüler hale geldi.
Diyetin potansiyel faydaları:
Kalori alımı kolayca kontrol edilebiliyor.
Uzun açlık dönemleri hücresel “onarım” süreçlerine katkıda bulunabilir.

Tek Öğün Beslenmede Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
Tüm besin ihtiyaçlarını tek öğünde karşılamak zor.
Kronik hastalığı olan veya özel durumu bulunan bireyler için risk oluşturabilir.
Sürdürülebilirliği ve uzun vadeli etkileri hakkında yeterli kanıt yok.
Uzmanların Tek Öğün Beslenmeye Bakışı
Diyetisyen Pınar Demirkaya: “Tek öğün de yeterli olabilir; önemli olan öğün içeriği ve kişinin yaşam tarzıdır.”
Prof.Dr.Mustafa Özdoğan: “İki öğün yemek, özellikle 10 saatlik ara ile yemek, diyabetli bireylerde faydalı olabilir.”
Uzmanlar, tek öğün yiyecekseniz mutlaka bir diyetisyene danışmanız gerektiğini vurguluyor. Günlük öğün planı, kişiye özel sağlık durumu ve yaşam tarzına göre belirlenmelidir. Herkes için aynı öğün sayısı geçerli değildir. Öğün sayısından ziyade ne, ne zaman ve ne kadar yediğimiz daha önemlidir. Sağlığımız için kişiye özel bir diyet listesi her zaman daha faydalı olacaktır.