Canlı Enjeksiyonlar: Sülükler Sahaya Dönüyor
Vücudunuza bir canlı yapışıyor ve sizi iyileştiriyor… Bu cümle bilim kurguya ait gibi gelse de, binlerce yıldır insanlık bunun gerçek olduğuna inanıyor: Sülük tedavisi.
Bugünlerde modern kliniklerde beyaz önlüklü doktorların ellerinde yeniden kendine yer bulan sülükler, sadece kan emici canlılar değil; aynı zamanda bir tür “biyolojik teknoloji”. Özellikle anti-enflamatuar etkili salgıları sayesinde, mikro düzeyde tedavi sağlayan canlı enjeksiyon araçları olarak görülüyorlar.
Tıpta “hirudoterapi” olarak bilinen bu yöntem, varisli damarlar, dolaşım problemleri, kas iskelet sistemi ağrıları ve hatta migren için deneniyor. Ancak klasik bir reçeteye yazılacak kadar sıradanlaşmış değil. Her uygulama, tıbbi değerlendirme ve dikkat gerektiriyor.
İstanbul’da özel bir klinikte çalışan biyolog Dr. Selin T., “Sülük, mikrocerrahinin bile başaramadığı damar tıkanıklıklarında destekleyici unsur olarak kullanılıyor. Ancak yanlış uygulandığında ciddi enfeksiyonlara yol açabilir,” diyor.
Bir yanda doğanın şifa sunan kadim yöntemleri, diğer yanda modern bilimin kuşkucu bakışı. Sülük tedavisi, iki dünyanın kesişiminde yeni bir yol açıyor gibi. Kimi için umut, kimi için hâlâ bir tabu.