Duman, külden daha tehlikeli olabilir
Türkiye’nin farklı bölgelerinde peş peşe çıkan orman yangınları sadece doğayı değil, insan sağlığını da tehdit ediyor. Gökyüzünü örten duman bulutları ve yerleşim alanlarına kadar ulaşan kül yağmurları, görünenden daha ağır sağlık sorunlarının habercisi olabilir.
Göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Sinem Güngör’e göre, yangınla birlikte havaya karışan zehirli gazlar sadece ciğerleri değil, kalbi, cildi ve hatta sinir sistemini dahi etkileyebilir. Bu etkiler, yangın bölgesinden kilometrelerce uzaktaki kişileri bile sağlık riskiyle karşı karşıya bırakıyor.
Hava değil, zehir soluyoruz
Yangın sırasında oluşan yoğun duman; karbonmonoksit, partikül madde ve toksik kimyasallarla birlikte havayı kirletiyor. Bu karışıma uzun süre maruz kalmak, özellikle çocuklar, yaşlılar, kronik rahatsızlığı olanlar ve hamileler için ciddi sonuçlar doğurabiliyor. En sık karşılaşılan belirtiler arasında göğüste baskı hissi, nefes almada zorlanma, sürekli öksürük, göz yanması ve halsizlik yer alıyor.
Basit belirtiler yanıltıcı olabilir
Yangınla teması olan sağlıklı bireylerde bile 24 saat sonra geçmeyen şikayetlerin ciddiye alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Güngör, “Bu tür durumlarda geç kalmak, akciğerlerde iltihaplanmaya, hatta kronik solunum sorunlarına zemin hazırlayabilir” uyarısında bulunuyor.
Maskenin türü, korunma düzeyini belirliyor
Bez veya cerrahi maskeler, dumanın taşıdığı zararlı partiküllere karşı yeterli koruma sağlamıyor. Uzmanlara göre, N95 veya eşdeğer filtreli maskeler tercih edilmeli. İç mekânlarda ise pencere ve kapıların kapalı tutulması, hava temizleyici cihazlarla ortamın filtrelenmesi öneriliyor.
Kronik hastalığı olanlar daha dikkatli olmalı
Özellikle KOAH, astım ve kalp hastalığı bulunan bireylerde yangın dumanı, mevcut sorunları ağırlaştırabilir. Gece uykudan uyandıran nefes darlığı, konuşma güçlüğü, çarpıntı ve halsizlik gibi şikayetler derinleşiyorsa vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurulmalı.
Bir doğa olayı, halk sağlığı krizine dönüşebilir
Orman yangınlarının sadece çevresel değil, aynı zamanda tıbbi bir acil duruma dönüştüğünü vurgulayan uzmanlar, semptomların geçmesini beklemeden sağlık kontrollerinin yapılmasını tavsiye ediyor. Erken müdahale, hem kısa vadede tedaviyi kolaylaştırıyor hem de uzun vadeli solunum hastalıklarının önüne geçebiliyor.