Yapay Zekâ ile DNA’daki Bilinmeyenler Aydınlatıldı
Genom haritasında yeni bir dönem başlıyor
Skolkovo Bilim ve Teknoloji Enstitüsü (Skoltech) araştırmacıları, yapay zekâ destekli modellerle DNA’daki genler arası mesafelerdeki eksik verileri başarıyla tamamladı. Bu yenilik, insan genomunun üç boyutlu yapısının daha net anlaşılmasına katkı sağlayarak, genetik hastalıkların teşhis ve tedavisinde yeni kapılar aralayabilir.
DNA'nın yapısı ve sağlık üzerindeki etkisi
Bilim insanlarına göre, DNA’nın yalnızca içeriği değil, hücre içinde aldığı üç boyutlu yapı da genlerin aktivitesi üzerinde belirleyici bir rol oynuyor. DNA’nın bu yapısında meydana gelen bozulmalar, kanser gibi ciddi hastalıklara zemin hazırlayabiliyor. Bu nedenle genler arası mekânsal ilişkilerin doğru şekilde modellenmesi, hastalıkların nedenlerini anlamada kritik bir önem taşıyor.
Geleneksel yöntemlerin sınırları
Geleneksel olarak DNA’nın üç boyutlu yapısı floresan mikroskoplarla inceleniyor. Bu teknikle DNA üzerindeki belirli bölgeler ışıldayan işaretleyiciler aracılığıyla görünür hale getiriliyor. Ancak bu yöntemin sınırlı çözünürlüğü nedeniyle elde edilen verilerde sıklıkla boşluklar oluşuyor ve bu da analizlerin bütünlüğünü zedeliyor.
Yapay zekâdan çığır açan katkı
Araştırma ekibinden Kirill Polovnikov’un belirttiğine göre, üretici yapay zekâ modelleri bu eksik verileri anlamlı bir biçimde tamamlayabiliyor. Bu tür yapay zekâ sistemleri, genellikle görsel ya da metin üretiminde kullanılsa da, bu araştırma onların biyolojik verilerdeki boşlukları tahmin etme yeteneğine de sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Genetik hastalıklarla mücadelede yeni bir umut
Çalışma, genetik hastalıkların altında yatan yapısal DNA sorunlarının daha doğru analiz edilmesini mümkün kılabilir. Uzmanlar, bu tür modellerin özellikle genetik bozuklukların erken teşhisinde ve kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımlarında devrim yaratabileceğini vurguluyor.