Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde ortaya çıkan gizemli ölümler, kısa sürede tüm dikkatleri ölümcül Marburg virüsüne çevirdi. İlk etapta Ebola şüphesiyle başlatılan incelemelerde, ölen kişilerin semptomları Marburg’u işaret ediyor. En çarpıcısıysa şu: vakaların büyük bir kısmında gözlerden kan geldiği bildirildi.
Viral hemorajik ateş grubuna ait olan bu virüs, kısa sürede vücutta ciddi hasarlar bırakıyor. Özellikle gözde, burunda ve iç organlarda kanamalara yol açması, halk arasında “gözden kan gelen hastalık” olarak anılmasına neden oldu.
Kolera ile aynı anda yayılan ikili tehdit: DSÖ'den üst düzey alarm
Bölgede sadece Marburg değil, aynı anda yayılan kolera salgını da sağlık sistemlerini çökme noktasına getirmiş durumda. 2025 yılı içinde dünya genelinde bildirilen kolera vakası sayısı 400 bini aştı. Demokratik Kongo, Güney Sudan ve Çad gibi ülkelerde ölüm oranları %1’in üzerine çıktı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bu iki salgının aynı anda yayılmasının olağanüstü bir sağlık krizi doğurabileceğini bildirerek acil önlem çağrısı yaptı. Uzmanlar, bu tür ikili salgınlarda virüslerin daha hızlı mutasyona uğrayabileceği konusunda da uyarıyor.
Hijyen eksikliği, göç dalgaları ve savaş: salgınlar neden kontrol altına alınamıyor?
Salgının sadece bir ülke sorunu olmadığını belirten yetkililer, bölgedeki çatışmalar, göç hareketleri ve temel hijyen eksiklikleri nedeniyle virüsün kolayca sınırları aşabileceğine dikkat çekiyor.
Temiz suya erişimin sınırlı olduğu kamplar ve yoğun nüfuslu bölgeler, Marburg ve kolera gibi bulaşıcı hastalıkların üreme alanı haline geliyor. Ayrıca erken teşhis imkanlarının yetersiz oluşu, hastalığın tespit edilemeden yayılmasına yol açıyor.
Uzmanlar uyarıyor: seyahat edenler dikkat etmeli
Şu an için resmi bir seyahat yasağı bulunmamakla birlikte, uzmanlar Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve çevresine seyahat edeceklerin son derece dikkatli olması gerektiğini belirtiyor. DSÖ, şu önlemlerin acilen uygulanmasıgerektiğini bildirdi:
Temiz suya erişimin artırılması
Hijyen koşullarının iyileştirilmesi
Aşı kampanyalarının başlatılması
Uluslararası işbirliğiyle sınır kontrollerinin sıkılaştırılması
Hızlı teşhis ve tedavi imkanlarının güçlendirilmesi
Marburg’un geçmişi ne söylüyor? Gelecekte bizi ne bekliyor?
Marburg virüsü ilk kez 1967’de Almanya’da tespit edildiğinde birkaç laboratuvar çalışanının ölümüne neden olmuştu. O günden bu yana virüs özellikle Afrika kıtasındaki bazı bölgelerde zaman zaman ortaya çıkıyor. Ancak bu son dalga, gözde kanama gibi yeni ve çarpıcı belirtilerle korkunun dozunu artırmış durumda.
Salgının kontrol altına alınıp alınamayacağı ise tamamen erken müdahale kapasitesine bağlı. Uzmanlara göre, birkaç hafta içinde önlem alınmazsa Marburg virüsü, tıpkı COVID-19 gibi küresel bir tehdit haline gelebilir.