1 Aralık Dünya AIDS Günü öncesinde, Gilead Türkiye'nin düzenlediği “HIV Zor Değil / HİÇ Zor Değil” temalı basın toplantısı, enfeksiyon hastalıkları uzmanları ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirdi. Toplantının ortak mesajı netti: Erken tanı, tedaviye zamanında erişim ve damgalamadan uzak bir toplum HIV ile mücadelede temel unsurlar.
“Zorluk tıbbi değil, toplumsal”
Toplantının açılış konuşmasını yapan Gilead Türkiye Genel Müdürü Deepshikha Kiyawat, HIV ile mücadelede asıl engellerin bilgi eksikliği, önyargılar ve sessizlik olduğunu belirtti. “Erken tanı, doğru tedaviye erişimin kapısını aralarken, HIV ile yaşayan bireylerin yaşam kalitesini yükseltir. Ancak bu yolun önündeki asıl engel damgalanma korkusudur” diyen Kiyawat, Gilead’ın bugüne dek Türkiye’de 30 binden fazla ücretsiz ve anonim HIV testi sağladığını, 2 milyon doları aşan araştırma desteğiyle 84 projeye katkı sunduğunu hatırlattı.
HIV, Yönetilebilir Bir Enfeksiyon
Toplantıda söz alan uzmanlar, HIV'in günümüzde gelişmiş tedavi seçenekleriyle yönetilebilir bir enfeksiyon haline geldiğini ancak toplumda hâlâ yanlış bilgilerin yaygın olduğunu vurguladı. HAKED Başkanı Prof. Dr. Serhat Ünal, “HIV ile mücadelede temel strateji, doğru bilgiyle farkındalığı artırmak ve düzenli test alışkanlığını toplum geneline yaymaktır” ifadelerini kullandı.
EKMUD’dan Prof. Dr. Hüsnü Pullukçu ise HIV'in gündelik temasla bulaşmadığını belirterek, yanlış bilgilerin damgalamayı beslediğine dikkat çekti. Günümüzde HIV’den korunmada Temas Öncesi Profilaksi (TÖP) gibi modern yaklaşımların etkin biçimde uygulanabileceğini söyledi.
Kadınlar ve Gençler Daha Kırılgan
GÜNİDER’den Prof. Dr. Yeşim Taşova, HIV tanısında kadınların özel bir risk grubu olduğunu belirtti. Damgalanma kaygısı ve sağlık hizmetlerine erişimdeki güçlüklerin tanıyı geciktirdiğini vurgulayan Taşova, gebelikte doğru yönetilen HIV tedavisiyle bebeğe bulaşmanın neredeyse sıfıra indirilebileceğini söyledi.
TAPV temsilcisi Nurcan Müftüoğlu ise özellikle gençlerin doğru ve bilimsel bilgiye erişiminin sınırlı olduğunu belirterek, cinsellik eğitiminin tabu olmaktan çıkarılması gerektiğini ifade etti.
B=B: “Belirlenemeyen = Bulaştırmayan”
KLİMİK Derneği’nden Prof. Dr. Asuman İnan, bilimsel araştırmalara dayanan “B=B” kavramının, yani HIV viral yükü baskılandığında cinsel yolla bulaşın gerçekleşmediği bilgisinin önemine dikkat çekti. Bu yaklaşımın hem HIV ile yaşayan bireylerin yaşam kalitesini artırdığını hem de toplumdaki önyargıları kırmak için güçlü bir araç olduğunu vurguladı.
STK’lardan Psikososyal Destek Vurgusu
Pozitif-iz Derneği’nden Çiğdem Şimşek, tanı sonrası kişilerin en büyük ihtiyacının doğru bilgiye erişim, psikososyal destek ve mahremiyet olduğunu ifade etti. “Korku ve belirsizlikle gelen ilk tanı sürecinde derneklerin sunduğu danışmanlık büyük önem taşıyor” dedi.
Pozitif Yaşam Derneği’nden Yağmur Şenoğuz ise damgalanmanın toplumun tüm kesimlerinde etkisini sürdürdüğünü belirterek, doğru dilin ve bilim temelli bilgilendirmenin bu bariyerleri yıkmada temel araç olduğunu söyledi.
Teste Erişim Hayati Önem Taşıyor
AIDS ve Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayşe Deniz Gökengin, HIV testinin Türkiye'deki tüm sağlık kuruluşlarında sigorta kapsamında ücretsiz olarak yapıldığını, gönüllü danışmanlık merkezlerinde ise anonim biçimde test yaptırılabileceğini hatırlattı. Testin gizliliği yasal güvence altında bulunuyor.
Gilead’ın Küresel Rolü
Merkezi ABD’nin Kaliforniya eyaletinde bulunan Gilead, 35 yılı aşkın süredir HIV/AIDS başta olmak üzere enfeksiyon hastalıkları, hepatit ve onkoloji alanlarında yenilikçi tedaviler geliştiriyor. Türkiye’de de 60 milyon dolarlık yatırımla yerel üretime başlayan şirket, son 7 yılda 8.5 milyon dolar değerinde Ar-Ge desteği sağladı. Türkiye, Gilead’ın Almanya, Kanada ve İrlanda’dan sonra üretim yaptığı dördüncü ülke konumunda.