İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Sağlık HIV virüsünden korunmanın yolları nelerdir?

HIV virüsünden korunmanın yolları nelerdir?

Erken teşhis ve düzenli tedavi ile HIV enfeksiyonunun kontrol altına alınabileceğini belirten Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Yelda Öğütmen, “HIV, çoğunlukla cinsel yolla bulaşan ve bağışıklık sistemini zayıflatarak ciddi sağlık sorunlarına yol açan bir virüs. Ancak erken teşhis ve düzenli tedavi ile bu hastalık kontrol altında tutulabilir” dedi

Medipol Bahçelievler Hastanesi’nden Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Yelda Öğütmen, HIV ve AIDS konusundaki bilinçlenmenin toplum sağlığı açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Dr. Öğütmen, dünya genelinde HIV tanılarında azalma görülse de Türkiye gibi bazı ülkelerde enfeksiyon oranlarının hala arttığını ifade etti.

Bulaşma yolları

Virüsünün en çok cinsel yolla bulaştığını belirten Dr. Öğütmen, kan yoluyla, anneden bebeğe gebelik veya doğum sırasında da bulaşma riski olabileceğini söyledi. Dr. Öğütmen, “Korunmasız cinsel ilişki, kan ürünleriyle temas veya doğum sırasında bulaşma riski yüksek. Ancak uygun önlemler alınarak anneden bebeğe bulaşma engellenebilir. Ayrıca, HIV pozitif bireylerin tedaviye erken başlamasının virüsün kontrol altına alınmasında hayati öneme sahip” diye konuştu.

Erken teşhis önemli

Hastalığın uzun yıllar boyunca belirti vermeden ilerleyebileceğini söyleyen Dr. Öğütmen, “Şüpheli bir cinsel teması olan ya da riskli davranışlarda bulunan bireylerin düzenli aralıklarla tarama yaptırması gerekmektedir. Erken teşhis hem bireyin sağlığını korumak hem de virüsün yayılmasını önlemek için kritik. HIV’in kronik bir hastalık olarak değerlendirildiği günümüzde, düzenli ilaç kullanımı sayesinde hastalar sağlıklı bir yaşam sürdürebilir. Anneden bebeğe bulaşmanın yanı sıra erken yaşta korunmasız cinsel ilişkiler de risk oluşturmaktadır. Maalesef bazı durumlarda çocuklar veya ergenler, istismar ya da bilinçsizlik nedeniyle enfekte olabiliyor. Bu durumların önlenmesi için ailelere ve sağlık profesyonellerine büyük sorumluluk düşüyor” ifadelerini kullandı.

Tedavide gelişmeler

HIV tedavisinde geliştirilen ilaçlarla hastaların bağışıklık sistemini toparlayarak normal bir yaşam sürebildiğini belirten Dr. Öğütmen, “Dünya Sağlık Örgütü, HIV tedavisini düzenli alan bireylerin durumunu kronik hastalık kategorisine aldı. Ancak tedavinin başarılı olabilmesi için erken teşhis ve ilaçların düzenli kullanımı şart. HIV, insan bağışıklık sistemini hedef alan bir virüstür. Bu virüs, vücutta yıllarca belirti vermeden kalabilir ve bağışıklık hücrelerini zamanla zayıflatır. Ancak tedavi edilmezse bağışıklık sistemi ciddi şekilde zarar görür ve AIDS adı verilen sendrom ortaya çıkar. AIDS, bağışıklığın belirli bir seviyenin altına düştüğü, fırsatçı enfeksiyonların ve yandaş hastalıkların eklendiği bir durumdur" diye konuştu.