İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Sağlık Kaygı bulaşıcıdır

Kaygı bulaşıcıdır

Yaşamı sürdürmek için gerekli olan temel duygularımızdan kaygı, kimi zaman kişinin hayatını olumlu kimi zaman ise olumsuz etkilemektedir. Uzman Klinik Psikolog Mustafa Eldek, “Bulaşıcı bir duygu olan kaygı çocuğun çevresiyle gelişir. Bebekte temel güven duygusunun oluşumunu engelleyen en önemli etmen kaygılı annedir” dedi

Uzman Klinik Psikolog Mustafa Eldek sağlıklı ve sağlıksız kaygı hakkında bilgiler verdi. “Kaygı, kökenini bireyin çocukluk yaşantılarından alır” diyen Eldek, “Çocuğun anne, babası ve öğretmenleri gibi yetişkinlerin yanı sıra yaşıtlarıyla olan ilişkilerini içermektedir. Bulaşıcı bir duygu olan kaygı çocuğun çevresiyle gelişir. Bebekte temel güven duygusunun oluşumunu engelleyen en önemli etmen kaygılı annedir. Kaygılı ve telaşlı annenin bakışları, ses tonu ve genel havası çocuğu etkisi altına alır. Anneden geçen kaygı dili ile artık dış dünyayı yorumlar. İlerleyen yaşlarla aile ve çevrenin reddedici, küçük düşürücü tutumları, alaycı dil ile kaygı bozuklukları gelişmesine olanak verilir. Toplumda bilinenin aksine çocuk gelişiminde ödül-ceza uygulaması çocukta kaygıya neden olmamaktadır. Anne-babanın tutarsız tutumları ve davranışları ile çocuk neyle karşılaşacağını bilemeyerek kaygı duygusunu kalıcılığını pekiştirir. Bu şekilde gelen kaygı giderek yaygınlaşır. Örneğin annesini reddedici biri olarak algılamışsa bazı özellikleriyle onu anımsatan ve hatta tüm kadınların kendisini reddedeceğinden korkabilir” ifadelerini kullandı.


Kaygı ikiye ayrılır

Kaygının sağlıklı ve sağlıksız olarak ikiye ayrılabileceğini dile getiren Eldek, “Hissettiğimiz kaygı düzeyi ile öngördüğümüz tehlike algısı orantılıysa bu kaygı sağlıklıdır. Sağlıklı kaygılar bize bir iş listesi verir. Diyelim ki uzun yola çıkacağız. Tekerim sağlam mı? Arabanın bakımı tam mı? Yedek lastiğimin havası var mı? Gibi kaygılar sağlıklıdır. Çünkü mantıklı olasılıkları olan muhtemel sorunlarla ilgilidir ve önlem almak için bir iş listesi verir. Arabaya uzun yol bakımı yaptırabiliriz. Tekerleri kontrol edip bir sorun olup olmadığını öğrenebiliriz. Bir de ya yolda giderken kalp krizi geçirirsem ve araba yoldan çıkarsa? Ya önüme bir yaya atlarsa ya bir çukuru görmezsem ve tekerlek o çukura girip patlar ve araba yoldan çıkıp takla atarsa gibi kaygıları ele alalım. Bunlar sağlıksız kaygıdır. Çünkü bu durumlar muhtemel olmakla birlikte gerçekleşme olasılığı çok düşüktür. İkincisi gerçekleşmesini önlemek için yapabileceğimiz çok da bir şey yoktur. Yani büyük ölçüde kontrolümüz dışındadır” açıklamasını yaptı.


Destek şart

Kaygı bozukluklarında iki ana husus olduğunu dile getiren Eldek, “Birincisi tehlike abartılarak felaketleştirilir ve gerçekleşme olasılığını yüksek görülür. İkincisi kişi kendisini bu durumlarla başa çıkma konusunda yetersiz ve zayıf görür. Kaygı/Anksiyete başlığı altında obsesif kompülsif bozukluk, panik bozukluk, sağlık anksiyetesi gibi rahatsızlıklar daha çok tehlikenin abartılmasıyla ilgilidir. Temizlik üzerine obsesyonu olan danışanlarımızda hastalık bulaş riskini fazla düşünmek veya kalp ritminin artığını düşünüp ambulans çağırması tehlikenin abartılmasıdır. Kişinin kendi kaynaklarını yetersiz görmesiyle yaygın anksiyete, fobiler ve sosyal fobiler gibi rahatsızlıklarda görülebilmektedir. Kedi fobisi olan bireylerin ciddi yaralanmalara maruz kalacağı düşüncesi veya sosyal fobisi olan bireylerin titreme, saçma konuşma gibi olumsuz otomatik düşünceleri ile aşırı kaygılanabilirler. Sağlıklı kaygı bizleri harekete geçirip daha başarılı olma imkânı sunarken sağlıksız kaygı kaçınmaları artırarak hayatı zorlaştırmaktadır. Sağlıksız bir kaygı yaşadığınızı düşünüyorsanız lütfen profesyonel bir destek alınız” uyarısını yaptı.