İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Sağlık Kısırlık Alarmı! Hormon Bozucular Sessiz Tehdit Olarak Yayıldı

Kısırlık Alarmı! Hormon Bozucular Sessiz Tehdit Olarak Yayıldı

Uzmanlar, artan kısırlığın "hormon bozucular" olarak adlandırılan kimyasalların etkisiyle bağlantılı olduğunu ifade ediyor. Bu maddeler, üreme sağlığını tehdit ederek sperm kalitesini düşürüyor. Ayrıca, güvenli gıda tüketiminin önemi vurgulanıyor. Aşıların kısırlık yapmadığı da belirtildi.

MUHABİR: Eylül Baysal

Günümüzde kısırlık giderek yaygınlaşırken, uzmanlar bu sorunun temelinde "hormon bozucular" olarak adlandırılan kimyasalların etkili olduğunu belirtiyor. Endokrinolog Prof. Dr. Atilla Büyükgebiz, hormon bozucuların gıdalar, solunum veya cilt yoluyla vücuda girerek üreme sağlığını tehdit ettiğini vurguladı.

Kısırlık oranlarının son yıllarda hızla arttığını belirten uzmanlar, bunun arkasında çevresel faktörlerin ve sağlıksız beslenmenin yattığını ifade ediyor. Endokrinolog Prof. Dr. Atilla Büyükgebiz, hormon bozucuların insan sağlığı üzerindeki etkilerini değerlendirdi.

Testosteron Üzerinde Östrojenik Etki Oluşturuyor

Büyükgebiz, hormon bozucuların erkeklerde üreme hormonlarını etkileyerek testosteron seviyelerini baskıladığını ve bunun da kısırlık riskini artırdığını belirterek şunları söyledi:

"Son 25 yılda hormon bozucular, insan sağlığını tehdit eden en büyük unsurlardan biri haline geldi. Bu maddeler özellikle gıdalar, solunum yoluyla ve cilt temasıyla vücuda girerek hormonların doğal işleyişini bozuyor. Erkeklerde sperm kalitesini düşüren ve üreme sistemini olumsuz etkileyen bu kimyasallar, nesiller üzerinde büyük riskler oluşturuyor."

Danimarka merkezli araştırmaların da erkeklerde sperm sayısının azaldığını ve tüp bebek tedavisine olan talebin giderek arttığını ortaya koyduğunu belirten Büyükgebiz, hormon bozucu kimyasalların doğrudan üreme sağlığı üzerinde olumsuz etkilere sahip olduğunu vurguladı.

Erken Yaşta Hormon Tedavisi Riskli!

Büyükgebiz, cinsiyet hoşnutsuzluğu yaşayan çocuklara erken yaşta hormon tedavisi uygulanmasının bilimsel olarak yanlış bir yaklaşım olduğuna dikkat çekerek şu uyarılarda bulundu:

"Cinsiyet gelişimi sadece ergenlikle sınırlı değildir. Beynin bu konudaki olgunlaşma süreci 22-23 yaşına kadar devam eder. Bu nedenle çocuklara erken yaşta hormon tedavisi uygulanması geri dönüşü olmayan biyolojik ve psikolojik sorunlara yol açabilir. Ergenlik sürecinde bireyin kendini keşfetmesi devam ederken yapılan bu tür müdahaleler, ilerleyen yıllarda pişmanlık ve sağlık sorunları yaratabilir."

Büyükgebiz ayrıca, sosyal medyada bilinçsizce yayılan bilgi kirliliği nedeniyle bu tür ilaçların gelişigüzel kullanılmasının ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti.

Plastik Kaplardan Pestisitlere Kadar Her Şey Risk İçeriyor

Gıda güvenliğinin hormon dengesini korumada kritik bir rol oynadığını ifade eden Büyükgebiz, tüketicilere şu önerilerde bulundu:

  • Plastik kapları mikrodalgada kullanmaktan kaçının, çünkü ısıyla birlikte zararlı kimyasallar gıdaya geçebilir.
  • Sebze ve meyveleri iyice yıkayın ve mümkünse organik ürünler tüketin.
  • Pestisit (tarım ilacı) kalıntıları içeren gıdalar, hormon bozucu etki yaparak sağlığı tehdit edebilir.
  • Bilinçsiz kullanılan bazı aktar ürünleri de hormon dengesini bozabilir.

Aşılar Kısırlığa Yol Açmaz!

Son yıllarda aşı karşıtları tarafından ortaya atılan "aşılar kısırlık yapar" iddiasına da değinen Büyükgebiz, bu söylemlerin bilimsel bir dayanağı olmadığını belirtti.

"Aşılar, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve bulaşıcı hastalıkları önlemek için geliştirilmiş bilimsel ürünlerdir. Kısırlık yapıcı bir etkileri yoktur. Aşı karşıtlığı nedeniyle dünyada daha önce kontrol altına alınmış hastalıklar yeniden artış göstermeye başladı. Çocuk felci, kızamık ve tüberküloz gibi hastalıklar, düşük aşılama oranları nedeniyle tekrar tehdit oluşturmaktadır."

Uzmanlar, toplum sağlığını korumak için bilimsel verilere dayalı hareket edilmesi gerektiğinin altını çizerek, halkın hormon bozuculara karşı bilinçlendirilmesinin büyük önem taşıdığını vurguladı.