Endonezya’nın doğu bölgelerinde sessizce başlayan kızamık vakaları, kısa sürede bir kabusa dönüştü. Doğu Cava eyaletine bağlı Sumenep bölgesinde patlak veren salgın, özellikle çocukları hedef aldı ve 17 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Toplumun hafızasından silinmeye yüz tutmuş olan bu eski hastalık, eksik aşılama zincirlerinin açtığı boşluktan faydalanarak yeniden sahneye çıktı.
Sağlık yetkililerinin verdiği bilgilere göre, ölenlerin büyük çoğunluğunu 5 yaş altı çocuklar oluşturuyor. Hastalığın, bağışıklık sistemi henüz yeterince gelişmemiş bireyler üzerinde etkili olması, trajedinin boyutlarını daha da büyütüyor. Uzmanlar, “görünmeyen düşman” olarak tanımladıkları kızamığın yayılma hızına dikkat çekiyor.
pandemi sonrası sessizlik kızamığa alan açtı
Endonezya Sağlık Bakanı Budi Gunadi Sadikin, kızamık salgınının bu denli etkili olmasının temel nedenlerinden birinin Kovid-19 döneminde aksayan aşılama programları olduğunu dile getirdi. Pandemi döneminde sağlık sisteminin yalnızca koronavirüsle mücadeleye odaklanması, rutin aşılamaların ihmal edilmesine neden olmuştu.
Sadikin’in ifadesine göre, “Kızamık tamamen önlenebilir bir hastalık. Ancak aşılamadaki boşluklar, çocuklarımızı ölümcül bir tehditle baş başa bırakıyor.” Bakanlık, kızamıkla mücadeleyi yalnızca tıbbi değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olarak gördüklerini belirtiyor.
kızamığa karşı seferberlik: 9.825 doz aşıyla umut kampanyası
Hükümet, kriz karşısında beklemeyi tercih etmedi. Sumenep bölgesinde geniş çaplı bir aşılama kampanyası başlatıldı.Bu kampanya yalnızca Sağlık Bakanlığı değil, bölgedeki üniversiteler ve yerel yönetimler tarafından da destekleniyor. Toplamda 9.825 doz kızamık aşısı ile birlikte A vitamini takviyeleri, risk altındaki çocuklara ulaştırılmaya başlandı.
Amaç, 14 Eylül'e kadar çocuk nüfusunun en az %95’ine ulaşmak. Bu oran, toplumsal bağışıklık için kritik bir eşik. Kampanyada, özellikle köy okullarında görevli sağlık ekipleri, ev ev dolaşarak çocuklara ulaşmaya çalışıyor. Sosyal medya üzerinden bilinçlendirme kampanyaları da bu çabayı destekliyor.
ölümcül sonuçlara rağmen hâlâ tereddüt var
Tüm çabalara rağmen, bazı ailelerin aşıya karşı tereddütleri devam ediyor. Özellikle kırsal bölgelerde dolaşan “aşı zarar verir” söylentileri, çocukların aşıya ulaşmasını engelleyebiliyor. Sağlık yetkilileri, bu algıyı kırmak için dini liderler ve yerel kanaat önderleriyle iş birliği yapıyor.
Aşı karşıtlığının yayılma riskine karşı alınan önlemler kapsamında, bölgede mobil sağlık ekipleri ve danışman hatları da devreye sokuldu. Her çocuğa ulaşma hedefiyle yürütülen bu kampanya, sadece bir sağlık girişimi değil; aynı zamanda gelecek nesillerin hayatını koruma mücadelesi olarak görülüyor.