İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Sağlık Lazer Tedavilerinde Güvenlik Alarmı: Yeni Teknolojiler Yeni Sorumluluklar Getiriyor

Lazer Tedavilerinde Güvenlik Alarmı: Yeni Teknolojiler Yeni Sorumluluklar Getiriyor

Lazer teknolojisi sağlık alanında çığır açarken, yanlış kullanım ciddi tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Göz hasarından yangın riskine, biyolojik dumanlardan elektriksel arızalara kadar pek çok tehdit, ancak eğitimli personel, doğru prosedürler ve düzenli denetimle önlenebiliyor. Uzmanlara göre, lazer güvenliği sadece bir seçenek değil; hasta ve çalışan sağlığı için bir zorunluluk.

Haber Merkezi – ABD Ulusal Tıp Kütüphanesi'nin yayımladığı bilimsel araştırma, lazer teknolojisinin kliniklerde yaygınlaşmasıyla birlikte, güvenlik önlemlerinin daha da kritik hale geldiğini ortaya koydu. Lazer teknolojisinin hastane dışına taşması ve özel kliniklerde daha yaygın kullanılması, güvenlik sorumluluğunu bireysel kullanıcılara yükledi. Uzmanlar, özellikle yüksek güçlü lazer sistemlerinin yanlış kullanımı halinde ciddi sağlık ve güvenlik riskleri taşıdığına dikkat çekiyor.

Her Kullanıcı Bir Güvenlik Görevlisi Olmalı

“Lazer güvenliği, herkesin sorumluluğudur” vurgusunu yapan uzman Penny J. Smalley, kullanıcıların bilgi düzeyinin doğrudan risk yönetimini etkilediğini belirtiyor. Göz ve deri yanıkları, cerrahi alanlarda yangın riski, toksik duman salınımı ve ekipman arızaları, lazer tedavilerinde karşılaşılabilecek başlıca tehlikeler arasında yer alıyor.

Standartlar Belirleyici Rolde

Araştırmada, uluslararası lazer güvenlik standartlarının (IEC 60601, 60825 ve ANSI Z136.3 gibi) tüm kullanıcılar tarafından bilinmesi ve uygulanması gerektiği belirtiliyor. ABD’de bazı eyaletlerde lazer sistemlerinin kayıt altına alınması ve güvenlik önlemlerinin denetlenmesi yasal zorunluluk haline gelmiş durumda. Avrupa ve Avustralya gibi ülkelerde de benzer yönergeler uygulanıyor.

Riskler Sadece Gözle Sınırlı Değil

Klinik uygulamalarda kullanılan Class 3B ve Class 4 lazerlerin doğrudan ve yansıyan ışınları, çıplak gözle temas ettiğinde geri dönüşü olmayan görme kayıplarına yol açabiliyor. Ayrıca, kullanılan lazer dalga boyuna göre patlamalar, gaz sızıntıları, elektriksel arızalar ve biyolojik dumanlar da ciddi tehditler arasında.

Denetim Şart: LSO Sistemi Devreye Girmeli

Her lazer uygulama biriminde bir Lazer Güvenlik Görevlisi (Laser Safety Officer - LSO) bulunması gerektiğine dikkat çekilen raporda, bu kişinin personel eğitiminden prosedür onaylarına kadar tüm güvenlik süreçlerinden sorumlu olması gerektiği vurgulanıyor. Denetim, eğitim, politika geliştirme ve olay sonrası raporlama gibi süreçler LSO tarafından yürütülmeli.

Lazer kanser yapar mı?

Lazer ışığı iyonize edici değildir, yani DNA'ya zarar verecek kadar güçlü radyasyon içermez. Bu nedenle kanser yapma riski, X-ray gibi iyonize edici radyasyonlara kıyasla son derece düşüktür. Ancak lazerin uygulandığı bölgede yanlış kullanım, dokuya aşırı ısı verilmesi, ya da yanık oluşumu gibi durumlar söz konusuysa, bu durumlar dolaylı sağlık sorunlarına yol açabilir ama yine de doğrudan kansere neden olduğu bilimsel olarak kanıtlanmamıştır.

Not: Estetik ya da dermatolojik lazer işlemlerinden sonra güneşten korunmamak, cilt hasarına sebep olabilir ama bu da kansere neden olan bir etken değil, yanlış uygulamaya bağlı risk faktörüdür.

Güvenli Bir Lazer Uygulaması İçin Altın Kurallar

  • Kullanılan tüm ekipmanlar yıllık olarak denetlenmeli.
  • Tüm personel, kullanılan lazer tipi hakkında eğitim almalı.
  • Göz koruyucular, lazer dalga boyuna uygun seçilmeli.
  • Lazer odaları için erişim kontrolü ve uyarı sistemleri kurulmalı.
  • Kullanım öncesi test ve kalibrasyon mutlaka yapılmalı.

Lazer teknolojisi sağlıkta devrim niteliğinde çözümler sunsa da, bu imkanların doğru ve güvenli kullanımı, ancak bilgi ve denetimle mümkündür. Eğitim almamış personel, eksik prosedürler ve denetlenmeyen uygulamalar, fayda yerine ciddi zararlara yol açabilir. Bu nedenle lazer tedavilerinde gerçek güvenlik; bilinçli uygulayıcılar, yazılı kurallar ve düzenli kontrollerle sağlanabilir.

Kaynak: https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC3799025/