Tıpta Teknoloji: Sınırsız Güç mü, Sorumluluk mu?
Çalışmada yer alan değerlendirmelere göre, modern tıbbın olanakları genişledikçe; tedavi edilebilir hastalıkların sınırları da yeniden tanımlanıyor. Ancak bu gelişmelerin insanlık onuru, mahremiyet ve eşit erişim ilkeleriyle ne derece bağdaştığı tartışma konusu. Özellikle genetik müdahaleler, organ nakillerinde yapay zekâ kullanımı ve nörolojik implantlar gibi uygulamalar, insan doğasını şekillendirme riski taşıyor.
Genetik Müdahaleler ve “Mükemmel İnsan” Endişesi
Makale, CRISPR gibi gen düzenleme teknolojilerinin yalnızca hastalıkların tedavisiyle sınırlı kalmayıp “tasarım bebekler” gibi etik açıdan sorunlu alanlara da zemin hazırlayabileceğini vurguluyor. Bu durum, insan doğasının yeniden tasarlanması anlamına gelebileceğinden, ciddi etik sınırlar çizilmesini gerekli kılıyor.
Sağlıkta Eşitsizlik Derinleşebilir
Yüksek maliyetli medikal teknolojilerin sadece belli gelir gruplarına hitap etmesi, sosyal adaleti tehdit eden bir başka unsur olarak değerlendiriliyor. Teknolojik imkanlara erişimdeki farklılıklar, “parası olanın daha uzun ve sağlıklı yaşaması” anlayışını meşrulaştırabilir.
Etik Komiteler ve Yasal Düzenlemeler Şart
Araştırmada, tıp alanındaki teknolojik uygulamaların etik kurullar tarafından değerlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor. Ayrıca devletlerin, yeni tıbbi teknolojilerin uygulanması konusunda evrensel ilkeler ışığında yasal düzenlemeler yapmasının elzem olduğu vurgulanıyor.
Kaynak: http://adudspace.adu.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/11607/2283/27-28.pdf?sequence=1&isAllowed=y